< Mezmurlar 119 >

1 Ne mutlu yolları temiz olanlara, RAB'bin yasasına göre yaşayanlara!
Happy they whose life is blameless, who walk by the law of the Lord.
2 Ne mutlu O'nun öğütlerine uyanlara, Bütün yüreğiyle O'na yönelenlere!
Happy they who keep his charges, and seek him with all their hearts;
3 Hiç haksızlık etmezler, O'nun yolunda yürürler.
who have done no wrong, but walk in his ways.
4 Koyduğun koşullara Dikkatle uyulmasını buyurdun.
You yourself have appointed your precepts to be kept with diligence.
5 Keşke kararlı olsam Senin kurallarına uymakta!
O to be steadily guided in the keeping of your statutes!
6 Hiç utanmayacağım, Bütün buyruklarını izledikçe.
Then unashamed shall I be, when I look towards all your commandments.
7 Şükredeceğim sana temiz yürekle, Adil hükümlerini öğrendikçe.
I will thank you with heart unfeigned, when I learn your righteous judgments.
8 Kurallarını yerine getireceğim, Bırakma beni hiçbir zaman!
I will observe your statutes: O forsake me not utterly.
9 Genç insan yolunu nasıl temiz tutar? Senin sözünü tutmakla.
How can a young person keep their life pure? By giving heed to your word.
10 Bütün yüreğimle sana yöneliyorum, İzin verme buyruklarından sapmama!
With all my heart have I sought you, let me not stray from your commandments.
11 Aklımdan çıkarmam sözünü, Sana karşı günah işlememek için.
In my heart have I treasured your word, to keep from sinning against you.
12 Övgüler olsun sana, ya RAB, Bana kurallarını öğret.
Blessed are you, O Lord; teach me your statutes.
13 Ağzından çıkan bütün hükümleri Dudaklarımla yineliyorum.
With my lips have I rehearsed all the judgments of your mouth.
14 Sevinç duyuyorum öğütlerini izlerken, Sanki benim oluyor bütün hazineler.
I delight in the way of your charges, more than in riches of all sorts.
15 Koşullarını derin derin düşünüyorum, Yollarını izlerken.
I will muse upon your precepts, and look to your paths.
16 Zevk alıyorum kurallarından, Sözünü unutmayacağım.
In your statutes I delight, I will not forget your word.
17 Ben kuluna iyilik et ki yaşayayım, Sözüne uyayım.
Grant that your servant may live, and I will observe your word.
18 Gözlerimi aç, Yasandaki harikaları göreyim.
Open my eyes, that I see wondrous things out of your law.
19 Garibim bu dünyada, Buyruklarını benden gizleme!
But a guest am I on the earth: hide not your commandments from me.
20 İçim tükeniyor, Her an hükümlerini özlemekten.
My heart is crushed with longing for your ordinances, at all times.
21 Buyruklarından sapan Lanetli küstahları azarlarsın.
You rebuke the proud, the accursed, who wander from your commandments.
22 Uzaklaştır benden küçümsemeleri, hakaretleri, Çünkü öğütlerini tutuyorum.
Roll away from me scorn and contempt, for I have observed your charges.
23 Önderler toplanıp beni kötüleseler bile, Ben kulun senin kurallarını derin derin düşüneceğim.
Though princes sit plotting against me, your servant will muse on your statutes.
24 Öğütlerin benim zevkimdir, Bana akıl verirler.
Your charges are my delight, they are my counsellors.
25 Toza toprağa serildim, Sözün uyarınca yaşam ver bana.
I lie grovelling in the dust; revive me, as you have promised.
26 Yaptıklarımı açıkladım, beni yanıtladın; Kurallarını öğret bana!
I told of my ways, you made answer; teach me your statutes.
27 Koşullarını anlamamı sağla ki, Harikalarının üzerinde düşüneyim.
Grant me insight into your precepts, and I will muse on your wonders.
28 İçim eriyor kederden, Sözün uyarınca güçlendir beni!
I am overcome with sorrow; raise me up, as you have promised.
29 Yalan yoldan uzaklaştır, Yasan uyarınca lütfet bana.
Put the way of falsehood from me, and graciously grant me your law.
30 Ben sadakat yolunu seçtim, Hükümlerini uygun gördüm.
I have chosen the way of fidelity, your ordinances I long for.
31 Öğütlerine dört elle sarıldım, ya RAB, Utandırma beni!
I hold fast to your charges: O put me not, Lord, to shame.
32 İçime huzur verdiğin için Buyrukların doğrultusunda koşacağım.
I will run in the way of your commandments, for you give me room of heart.
33 Kurallarını nasıl izleyeceğimi öğret bana, ya RAB, Öyle ki, onları sonuna kadar izleyeyim.
Teach me, O Lord, the way of your statutes, and I will keep it to the end,
34 Anlamamı sağla, yasana uyayım, Bütün yüreğimle onu yerine getireyim.
instruct me to keep your law, and I will observe it with all my heart.
35 Buyrukların doğrultusunda yol göster bana, Çünkü yolundan zevk alırım.
Guide me in the path of your commandments, for therein do I delight.
36 Yüreğimi haksız kazanca değil, Kendi öğütlerine yönelt.
Incline my heart to your charges, and not to greed of gain.
37 Gözlerimi boş şeylerden çevir, Beni kendi yolunda yaşat.
Turn away my eyes from vain sights, revive me by your word.
38 Senden korkulması için Ben kuluna verdiğin sözü yerine getir.
Confirm to your servant the promise which is given to those who fear you.
39 Korktuğum hakaretten uzak tut beni, Çünkü senin ilkelerin iyidir.
Remove the reproach which I dread, because your judgments are good.
40 Çok özlüyorum senin koşullarını! Beni doğruluğunun içinde yaşat!
Behold, I long for your precepts. Quicken me in your righteousness.
41 Bana sevgini göster, ya RAB, Sözün uyarınca kurtar beni!
Visit me, Lord, with your love and salvation, as you have promised.
42 O zaman beni aşağılayanlara Gereken yanıtı verebilirim, Çünkü senin sözüne güvenirim.
So shall I answer my slanderers, for my trust is in your word.
43 Gerçeğini ağzımdan düşürme, Çünkü senin hükümlerine umut bağladım.
Snatch not from my mouth the word of truth, for in your judgments I hope.
44 Yasana sürekli, Sonsuza dek uyacağım.
I will keep your law continually, for ever and evermore.
45 Özgürce yürüyeceğim, Çünkü senin koşullarına yöneldim ben.
So shall I walk in wide spaces, for I give my mind to your precepts.
46 Kralların önünde senin öğütlerinden söz edecek, Utanç duymayacağım.
I will speak of your charge before kings, and will not be ashamed thereof.
47 Senin buyruklarından zevk alıyor, Onları seviyorum.
Your commandments are my delight, I love them exceedingly.
48 Saygı ve sevgi duyuyorum buyruklarına, Derin derin düşünüyorum kurallarını.
I will lift up my hands to your commandments, and muse upon your statutes.
49 Kuluna verdiğin sözü anımsa, Bununla umut verdin bana.
Remember your word to your servant, on which you have made me to hope.
50 Acı çektiğimde beni avutan budur, Sözün bana yaşam verir.
This is my comfort in trouble, that your word gives life to me.
51 Çok eğlendiler küstahlar benimle, Yine de yasandan şaşmadım.
The arrogant utterly scorn me, but I have not declined from your law.
52 Geçmişte verdiğin hükümleri anımsayınca, Avundum, ya RAB.
When I think of your judgments of old, O Lord, I take to me comfort.
53 Çileden çıkıyorum, Yasanı terk eden kötüler yüzünden.
I am seized with glowing anger at the wicked who forsake your law.
54 Senin kurallarındır ezgilerimin konusu, Konuk olduğum bu dünyada.
Your statutes have been to me songs in the house of my pilgrimage.
55 Gece adını anarım, ya RAB, Yasana uyarım.
I remember your name in the night, O Lord and observe your law.
56 Tek yaptığım, Senin koşullarına uymak.
My lot has been this, that I have kept your precepts.
57 Benim payıma düşen sensin, ya RAB, Sözlerini yerine getireceğim, dedim.
My portion are you, O Lord: I have promised to keep your words.
58 Bütün yüreğimle sana yakardım. Lütfet bana, sözün uyarınca.
I entreat you with all my heart; grant me your promised favour.
59 Tuttuğum yolları düşündüm, Senin öğütlerine göre adım attım.
I have thought upon my ways, and turned my feet to your charges.
60 Buyruklarına uymak için Elimi çabuk tuttum, oyalanmadım.
I hasted and tarried not to give heed to your commandments.
61 Kötülerin ipleri beni sardı, Yasanı unutmadım.
Though the godless have wound their cords round me, I have not forgotten your law.
62 Doğru hükümlerin için Gece yarısı kalkıp sana şükrederim.
At midnight I rise to praise you because of your righteous judgments.
63 Dostuyum bütün senden korkanların, Koşullarına uyanların.
With all those who fear you I company, aid with those who observe your precepts.
64 Yeryüzü sevginle dolu, ya RAB, Kurallarını öğret bana!
The earth, Lord, is full of your kindness; teach me your Statutes.
65 Ya RAB, iyilik ettin kuluna, Sözünü tuttun.
Well have you dealt with your servant, as you have promised, O Lord.
66 Bana sağduyu ve bilgi ver, Çünkü inanıyorum buyruklarına.
Teach me discretion and knowledge, for I have believed your commandments.
67 Acı çekmeden önce yoldan sapardım, Ama şimdi sözüne uyuyorum.
Till trouble came I was a wanderer, but now I observe your word.
68 Sen iyisin, iyilik edersin; Bana kurallarını öğret.
You are good and do good; teach me your statutes.
69 Küstahlar yalanlarla beni lekeledi, Ama ben bütün yüreğimle senin koşullarına uyarım.
The proud have forged lies against me, but I keep your precepts with all my heart.
70 Onların yüreği yağ bağladı, Bense zevk alırım yasandan.
Their heart is gross like fat, but I delight in your law.
71 İyi oldu acı çekmem; Çünkü kurallarını öğreniyorum.
It was good for me to be humbled, that I should learn your statutes.
72 Ağzından çıkan yasa benim için Binlerce altın ve gümüşten daha değerlidir.
The law of your mouth is better to me than thousands of pieces of silver and gold.
73 Senin ellerin beni yarattı, biçimlendirdi. Anlamamı sağla ki buyruklarını öğreneyim.
Your hands have made me and fashioned me; make me wise to learn your commandments.
74 Senden korkanlar beni görünce sevinsin, Çünkü senin sözüne umut bağladım.
Those who fear you shall see me with joy, for in your word have I hoped.
75 Biliyorum, ya RAB, hükümlerin adildir; Bana acı çektirirken bile sadıksın.
I know, O Lord, that your judgments are right, and in faithfulness you have afflicted me.
76 Ben kuluna verdiğin söz uyarınca, Sevgin beni avutsun.
Let your love be a comfort to me, for so have you promised your servant.
77 Sevecenlik göster bana, yaşayayım, Çünkü yasandan zevk alıyorum.
Visit me with your quickening pity, for your law is my delight.
78 Utansın küstahlar beni yalan yere suçladıkları için. Bense senin koşullarını düşünüyorum.
Put the proud to shame, who have wronged me falsely: I will muse on your precepts.
79 Bana dönsün senden korkanlar, Öğütlerini bilenler.
Let those turn to me who fear you, that they may learn your charges.
80 Yüreğim kusursuz uysun kurallarına, Öyle ki, utanç duymayayım.
Let my heart be sound in your statutes, that I may not be put to shame.
81 İçim tükeniyor senin kurtarışını özlerken, Senin sözüne umut bağladım ben.
My long for you to rescue me, I put my hope in your word.
82 Gözümün feri sönüyor söz verdiklerini beklemekten, “Ne zaman avutacaksın beni?” diye soruyorum.
My eyes pine away for your promise: saying, ‘When will you comfort me?’
83 Dumandan kararmış tuluma döndüm, Yine de unutmuyorum kurallarını.
Though shrivelled like wine-skin in smoke, your statutes I have not forgotten.
84 Daha ne kadar bekleyecek kulun? Ne zaman yargılayacaksın bana zulmedenleri?
How few are the days of your servant! When will you judge those who harass me?
85 Çukur kazdılar benim için Yasana uymayan küstahlar.
Proud people have dug for me pits people who do not conform to your law.
86 Bütün buyrukların güvenilirdir; Haksız yere zulmediyorlar, yardım et bana!
All your commandments are trusty. With falsehood they harass me: help me.
87 Nerdeyse sileceklerdi beni yeryüzünden, Ama ben senin koşullarından ayrılmadım.
They had nearly made an end of me, yet I did not forget your precepts.
88 Koru canımı sevgin uyarınca, Tutayım ağzından çıkan öğütleri.
Spare me in your kindness, and I will observe the charge of your mouth.
89 Ya RAB, sözün Göklerde sonsuza dek duruyor.
Forever, O Lord, is your word fixed firmly in the heavens.
90 Sadakatin kuşaklar boyu sürüyor, Kurduğun yeryüzü sapasağlam duruyor.
Your truth endures age after age; it is established on earth, and it stands.
91 Bugün hükümlerin uyarınca ayakta duran her şey Sana kulluk ediyor.
By your appointment they stand this day, for all are your servants.
92 Eğer yasan zevk kaynağım olmasaydı, Çektiğim acılardan yok olurdum.
Had not your law been my joy, in my misery then had I perished.
93 Koşullarını asla unutmayacağım, Çünkü onlarla bana yaşam verdin.
I will never forget your precepts, for through them you have put life in me.
94 Kurtar beni, çünkü seninim, Senin koşullarına yöneldim.
I am yours, O save me, for I give my mind to your precepts.
95 Kötüler beni yok etmeyi beklerken, Ben senin öğütlerini inceliyorum.
The wicked lay wait to destroy me, but I give heed to your charge.
96 Kusursuz olan her şeyin bir sonu olduğunu gördüm, Ama senin buyruğun sınır tanımaz.
I have seen a limit to all things: but your commandment is spacious exceedingly.
97 Ne kadar severim yasanı! Bütün gün düşünürüm onun üzerinde.
O how I love your law! All the day long I muse on it.
98 Buyrukların beni düşmanlarımdan bilge kılar, Çünkü her zaman aklımdadır onlar.
Your commandment makes me wiser than my enemies: for it is mine forever.
99 Bütün öğretmenlerimden daha akıllıyım, Çünkü öğütlerin üzerinde düşünüyorum.
I am prudent above all my teachers, for your charges are my (meditation)
100 Yaşlılardan daha bilgeyim, Çünkü senin koşullarına uyuyorum.
I have insight more than the aged, because I observe your precepts.
101 Sakınırım her kötü yoldan, Senin sözünü tutmak için.
I refrain my foot from all wicked ways, that I may keep your word.
102 Ayrılmam hükümlerinden, Çünkü bana sen öğrettin.
I turn not aside from your judgments, for you yourself are my teacher.
103 Ne tatlı geliyor verdiğin sözler damağıma, Baldan tatlı geliyor ağzıma!
How sweet are your words to my taste, sweeter than honey to my mouth!
104 Senin koşullarına uymakla bilgelik kazanıyorum, Bu yüzden nefret ediyorum her yanlış yoldan.
Insight I win through your precepts, therefore every false way I hate.
105 Sözün adımlarım için çıra, Yolum için ışıktır.
Your word is a lamp to my feet, and a light to my path.
106 Adil hükümlerini izleyeceğime ant içtim, Andımı tutacağım.
I have sworn an oath, and will keep it, to observe your righteous judgments.
107 Çok sıkıntı çektim, ya RAB; Koru hayatımı sözün uyarınca.
I am afflicted sorely: revive me, O Lord, as you said.
108 Ağzımdan çıkan içten övgüleri Kabul et, ya RAB, Bana hükümlerini öğret.
Accept, Lord, my willing praise, and teach me your judgments.
109 Hayatım her an tehlikede, Yine de unutmam yasanı.
My life is in ceaseless peril; but I do not forget your law.
110 Kötüler tuzak kurdu bana, Yine de sapmadım senin koşullarından.
The wicked set traps for me, yet I do not stray from your precepts.
111 Öğütlerin sonsuza dek mirasımdır, Yüreğimin sevincidir onlar.
In your charges are my everlasting inheritance, they are the joy of my heart.
112 Kararlıyım Sonuna kadar senin kurallarına uymaya.
I am resolved to perform your statutes forever, to the utmost.
113 Döneklerden tiksinir, Senin yasanı severim.
I hate people of divided heart, but your law do I love.
114 Sığınağım ve kalkanım sensin, Senin sözüne umut bağlarım.
You are my shelter and shield: in your word do I hope.
115 Ey kötüler, benden uzak durun, Tanrım'ın buyruklarını yerine getireyim.
Begone, you wicked people, I will keep the commands of my God.
116 Sözün uyarınca destek ol bana, yaşam bulayım; Umudumu boşa çıkarma!
Uphold me and spare me, as you have promised: O disappoint me not.
117 Sıkı tut beni, kurtulayım, Her zaman kurallarını dikkate alayım.
Hold me up, and I shall be saved: and your statutes shall be my unceasing delight.
118 Kurallarından sapan herkesi reddedersin, Çünkü onların hileleri boştur.
All who swerve from your statutes you spurn: their cunning is in vain.
119 Dünyadaki kötüleri cüruf gibi atarsın, Bu yüzden severim senin öğütlerini.
All the wicked of earth you count as dross, therefore I love your charges.
120 Bedenim ürperiyor dehşetinden, Korkuyorum hükümlerinden.
My flesh, for fear of you, shudders, and I stand in awe of your judgments.
121 Adil ve doğru olanı yaptım, Gaddarların eline bırakma beni!
Justice and right have I practised, do not leave me to my oppressors.
122 Güven altına al kulunun mutluluğunu, Baskı yapmasın bana küstahlar.
Be your servant’s surety for good, let not the proud oppress me.
123 Gözümün feri sönüyor, Beni kurtarmanı, Adil sözünü yerine getirmeni beklemekten.
My eyes pine for your salvation, and for your righteous promise.
124 Kuluna sevgin uyarınca davran, Bana kurallarını öğret.
Deal in your love with your servant, and teach me your statutes.
125 Ben senin kulunum, bana akıl ver ki, Öğütlerini anlayabileyim.
Your servant am I; instruct me, that I may know your charges.
126 Ya RAB, harekete geçmenin zamanıdır, Yasanı çiğniyorlar.
It is time for the Lord to act: they have violated your law.
127 Bu yüzden senin buyruklarını, Altından, saf altından daha çok seviyorum;
Therefore I love your commandments above gold, above fine gold.
128 Koyduğun koşulların hepsini doğru buluyorum, Her yanlış yoldan tiksiniyorum.
So by all your precepts I guide me, and every false way I hate.
129 Harika öğütlerin var, Bu yüzden onlara candan uyuyorum.
Your decrees are wonderful, gladly I keep them.
130 Sözlerinin açıklanışı aydınlık saçar, Saf insanlara akıl verir.
When your word is unfolded, light breaks; it imparts to the simple wisdom.
131 Ağzım açık, soluk soluğayım, Çünkü buyruklarını özlüyorum.
With open mouth I pant with longing for your commandments.
132 Bana lütufla bak, Adını sevenlere her zaman yaptığın gibi.
Turn to me with your favour, as is just to those who love you.
133 Adımlarımı pekiştir verdiğin söz uyarınca, Hiçbir suç bana egemen olmasın.
Steady my steps by your word, so that sin have no power over me.
134 Kurtar beni insan baskısından, Koşullarına uyabileyim.
Set me free from those who oppress me, and I shall observe your precepts.
135 Yüzün aydınlık saçsın kulunun üzerine, Kurallarını öğret bana.
Shine with your face on your servant, and teach me your statutes.
136 Oluk oluk yaş akıyor gözlerimden, Çünkü uymuyorlar yasana.
My eyes run down with rills of water, because your law is not kept.
137 Sen adilsin, ya RAB, Hükümlerin doğrudur.
Righteous are you, O Lord, and right are your ordinances.
138 Buyurduğun öğütler doğru Ve tam güvenilirdir.
The laws you has ordered are just, and trusty exceedingly.
139 Gayretim beni tüketti, Çünkü düşmanlarım unuttu senin sözlerini.
My jealousy has undone me, that my foes have forgotten your words.
140 Sözün çok güvenilirdir, Kulun onu sever.
Your word has been tested well; and your servant loves it.
141 Önemsiz ve horlanan biriyim ben, Ama koşullarını unutmuyorum.
I am little and held in contempt, but your precepts I have not forgotten.
142 Adaletin sonsuza dek doğrudur, Yasan gerçektir.
Just is your justice forever, and trusty is your law.
143 Sıkıntıya, darlığa düştüm, Ama buyrukların benim zevkimdir.
Stress and strain are upon me, but your commandments are my delight.
144 Öğütlerin sonsuza dek doğrudur; Bana akıl ver ki, yaşayayım.
Right are your charges forever, instruct me that I may live.
145 Bütün yüreğimle haykırıyorum, Yanıtla beni, ya RAB! Senin kurallarına uyacağım.
With my whole heart I cry; O answer me. I would keep your statutes, O Lord.
146 Sana sesleniyorum, Kurtar beni, Öğütlerine uyayım.
I cry to you: O save me, and I will observe your charges.
147 Gün doğmadan kalkıp yardım dilerim, Senin sözüne umut bağladım.
Ere the dawn I cry for your help: in your word do I hope.
148 Verdiğin söz üzerinde düşüneyim diye, Gece boyunca uyku girmiyor gözüme.
Awake I meet the night-watches, to muse upon your sayings.
149 Sevgin uyarınca sesime kulak ver, Hükümlerin uyarınca, ya RAB, yaşam ver bana!
Hear my voice in your kindness: O Lord, by your judgments revive me.
150 Yaklaşıyor kötülük ardınca koşanlar, Yasandan uzaklaşıyorlar.
Near me are wicked tormentors, who are far from thoughts of your law;
151 Oysa sen yakınsın, ya RAB, Bütün buyrukların gerçektir.
but near, too, are you, O Lord, and all your commandments are trusty.
152 Çoktan beri anladım Öğütlerini sonsuza dek verdiğini.
Long have I known from your charges that you have founded them for all time.
153 Çektiğim sıkıntıyı gör, kurtar beni, Çünkü yasanı unutmadım.
Look on my misery, and rescue me; for I do not forget your law.
154 Davamı savun, özgür kıl beni, Sözün uyarınca koru canımı.
Defend my cause and redeem me: revive me, as you have promised.
155 Kurtuluş kötülerden uzaktır, Çünkü senin kurallarına yönelmiyorlar.
Salvation is far from the wicked, for their mind is not in your statutes.
156 Çok sevecensin, ya RAB, Hükümlerin uyarınca koru canımı.
Great is your pity, O Lord: Revive me, as you have ordained.
157 Bana zulmedenler, düşmanlarım çok, Yine de sapmadım senin öğütlerinden.
My foes and tormentors are many, but I have not declined from your charges.
158 Tiksinerek bakıyorum hainlere, Çünkü uymuyorlar senin sözüne.
I behold the traitors with loathing, for they do not observe your word.
159 Bak, ne kadar seviyorum koşullarını, Sevgin uyarınca, ya RAB, koru canımı.
Behold how I love your precepts: revive me, O Lord!, in your kindness.
160 Sözlerinin temeli gerçektir, Doğru hükümlerinin tümü sonsuza dek sürecektir.
The sum of your word is truth, all your laws are just and eternal.
161 Yok yere zulmediyor bana önderler, Oysa yüreğim senin sözünle titrer.
Princes have harassed me wantonly: but my heart stands in awe of your word.
162 Ganimet bulan biri gibi Verdiğin sözlerde sevinç bulurum.
Over your word I rejoice as one who finds great spoil.
163 Tiksinir, iğrenirim yalandan, Ama senin yasanı severim.
Falsehood I hate and abhor, but your law do I love.
164 Doğru hükümlerin için Seni günde yedi kez överim.
Seven times a day do I praise you because of your righteous judgments.
165 Yasanı sevenler büyük esenlik bulur, Hiçbir şey sendeletmez onları.
Right well do they fare who love your law: they go on their way without stumbling.
166 Ya RAB, kurtarışına umut bağlar, Buyruklarını yerine getiririm.
I hope for your salvation; O Lord I do your commandments.
167 Öğütlerine candan uyar, Onları çok severim.
I observe your charges: I love them greatly.
168 Öğütlerini, koşullarını uygularım, Çünkü bütün davranışlarımı görürsün sen.
I observe your precepts and charges: all my ways are before you.
169 Feryadım sana erişsin, ya RAB, Sözün uyarınca akıl ver bana!
Let my cry come before you, O Lord: give me insight, as you have promised.
170 Yalvarışım sana ulaşsın; Verdiğin söz uyarınca kurtar beni!
Let my prayer enter into your presence: deliver me, as you have said.
171 Dudaklarımdan övgüler aksın, Çünkü bana kurallarını öğretiyorsun.
My lips shall be fountains of praise, that you teach me your statutes.
172 Dilimde sözün ezgilere dönüşsün, Çünkü bütün buyrukların doğrudur.
My tongue shall sing of your word, for all your commandments are right.
173 Elin bana yardıma hazır olsun, Çünkü senin koşullarını seçtim ben.
Let your hand be ready to help me, for your precepts have been my choice.
174 Kurtarışını özlüyorum, ya RAB, Yasan zevk kaynağımdır.
I long, Lord, for your salvation, and your law is my delight.
175 Beni yaşat ki, sana övgüler sunayım, Hükümlerin bana yardımcı olsun.
Revive me that I may praise you, and let your precepts help me.
176 Kaybolmuş koyun gibi avare dolaşıyordum; Kulunu ara, Çünkü buyruklarını unutmadım ben.
I have strayed like a wandering sheep seek your servant, because I do not forget your commandments.

< Mezmurlar 119 >