< Mezmurlar 119 >

1 Ne mutlu yolları temiz olanlara, RAB'bin yasasına göre yaşayanlara!
Blessed are the undefiled in the way, who walk in the law of the LORD.
2 Ne mutlu O'nun öğütlerine uyanlara, Bütün yüreğiyle O'na yönelenlere!
Blessed are they that keep his testimonies, and that seek him with the whole heart.
3 Hiç haksızlık etmezler, O'nun yolunda yürürler.
They also do no iniquity: they walk in his ways.
4 Koyduğun koşullara Dikkatle uyulmasını buyurdun.
You have commanded us to keep your precepts diligently.
5 Keşke kararlı olsam Senin kurallarına uymakta!
O that my ways were directed to keep your statutes!
6 Hiç utanmayacağım, Bütün buyruklarını izledikçe.
Then shall I not be ashamed, when I have respect unto all your commandments.
7 Şükredeceğim sana temiz yürekle, Adil hükümlerini öğrendikçe.
I will praise you with uprightness of heart, when I shall have learned your righteous judgments.
8 Kurallarını yerine getireceğim, Bırakma beni hiçbir zaman!
I will keep your statutes: O forsake me not utterly.
9 Genç insan yolunu nasıl temiz tutar? Senin sözünü tutmakla.
Wherewithal shall a young man cleanse his way? by taking heed thereto according to your word.
10 Bütün yüreğimle sana yöneliyorum, İzin verme buyruklarından sapmama!
With my whole heart have I sought you: O let me not wander from your commandments.
11 Aklımdan çıkarmam sözünü, Sana karşı günah işlememek için.
Your word have I hid in mine heart, that I might not sin against you.
12 Övgüler olsun sana, ya RAB, Bana kurallarını öğret.
Blessed are you, O LORD: teach me your statutes.
13 Ağzından çıkan bütün hükümleri Dudaklarımla yineliyorum.
With my lips have I declared all the judgments of your mouth.
14 Sevinç duyuyorum öğütlerini izlerken, Sanki benim oluyor bütün hazineler.
I have rejoiced in the way of your testimonies, as much as in all riches.
15 Koşullarını derin derin düşünüyorum, Yollarını izlerken.
I will meditate in your precepts, and have respect unto your ways.
16 Zevk alıyorum kurallarından, Sözünü unutmayacağım.
I will delight myself in your statutes: I will not forget your word.
17 Ben kuluna iyilik et ki yaşayayım, Sözüne uyayım.
Deal bountifully with your servant, that I may live, and keep your word.
18 Gözlerimi aç, Yasandaki harikaları göreyim.
Open you mine eyes, that I may behold wondrous things out of your law.
19 Garibim bu dünyada, Buyruklarını benden gizleme!
I am a stranger in the earth: hide not your commandments from me.
20 İçim tükeniyor, Her an hükümlerini özlemekten.
My soul breaks for the longing that it has unto your judgments at all times.
21 Buyruklarından sapan Lanetli küstahları azarlarsın.
You have rebuked the proud that are cursed, which do go astray from your commandments.
22 Uzaklaştır benden küçümsemeleri, hakaretleri, Çünkü öğütlerini tutuyorum.
Remove from me reproach and contempt; for I have kept your testimonies.
23 Önderler toplanıp beni kötüleseler bile, Ben kulun senin kurallarını derin derin düşüneceğim.
Princes also did sit and speak against me: but your servant did meditate in your statutes.
24 Öğütlerin benim zevkimdir, Bana akıl verirler.
Your testimonies also are my delight and my counsellors.
25 Toza toprağa serildim, Sözün uyarınca yaşam ver bana.
My soul cleaves unto the dust: you restore life in me according to your word.
26 Yaptıklarımı açıkladım, beni yanıtladın; Kurallarını öğret bana!
I have declared my ways, and you heard me: teach me your statutes.
27 Koşullarını anlamamı sağla ki, Harikalarının üzerinde düşüneyim.
Make me to understand the way of your precepts: so shall I talk of your wondrous works.
28 İçim eriyor kederden, Sözün uyarınca güçlendir beni!
My soul melts for heaviness: strengthen you me according unto your word.
29 Yalan yoldan uzaklaştır, Yasan uyarınca lütfet bana.
Remove from me the way of lying: and grant me your law graciously.
30 Ben sadakat yolunu seçtim, Hükümlerini uygun gördüm.
I have chosen the way of truth: your judgments have I laid before me.
31 Öğütlerine dört elle sarıldım, ya RAB, Utandırma beni!
I have stuck unto your testimonies: O LORD, put me not to shame.
32 İçime huzur verdiğin için Buyrukların doğrultusunda koşacağım.
I will run the way of your commandments, when you shall enlarge my heart.
33 Kurallarını nasıl izleyeceğimi öğret bana, ya RAB, Öyle ki, onları sonuna kadar izleyeyim.
Teach me, O LORD, the way of your statutes; and I shall keep it unto the end.
34 Anlamamı sağla, yasana uyayım, Bütün yüreğimle onu yerine getireyim.
Give me understanding, and I shall keep your law; yea, I shall observe it with my whole heart.
35 Buyrukların doğrultusunda yol göster bana, Çünkü yolundan zevk alırım.
Make me to go in the path of your commandments; for therein do I delight.
36 Yüreğimi haksız kazanca değil, Kendi öğütlerine yönelt.
Incline my heart unto your testimonies, and not to covetousness.
37 Gözlerimi boş şeylerden çevir, Beni kendi yolunda yaşat.
Turn away mine eyes from beholding vanity; and you restore life in me in your way.
38 Senden korkulması için Ben kuluna verdiğin sözü yerine getir.
Establish your word unto your servant, who is devoted to your fear.
39 Korktuğum hakaretten uzak tut beni, Çünkü senin ilkelerin iyidir.
Turn away my reproach which I fear: for your judgments are good.
40 Çok özlüyorum senin koşullarını! Beni doğruluğunun içinde yaşat!
Behold, I have longed after your precepts: restore life in me in your righteousness.
41 Bana sevgini göster, ya RAB, Sözün uyarınca kurtar beni!
Let your mercies come also unto me, O LORD, even your salvation, according to your word.
42 O zaman beni aşağılayanlara Gereken yanıtı verebilirim, Çünkü senin sözüne güvenirim.
So shall I have wherewith to answer him that reproaches me: for I trust in your word.
43 Gerçeğini ağzımdan düşürme, Çünkü senin hükümlerine umut bağladım.
And take not the word of truth utterly out of my mouth; for I have hoped in your judgments.
44 Yasana sürekli, Sonsuza dek uyacağım.
So shall I keep your law continually for ever and ever.
45 Özgürce yürüyeceğim, Çünkü senin koşullarına yöneldim ben.
And I will walk at liberty: for I seek your precepts.
46 Kralların önünde senin öğütlerinden söz edecek, Utanç duymayacağım.
I will speak of your testimonies also before kings, and will not be ashamed.
47 Senin buyruklarından zevk alıyor, Onları seviyorum.
And I will delight myself in your commandments, which I have loved.
48 Saygı ve sevgi duyuyorum buyruklarına, Derin derin düşünüyorum kurallarını.
My hands also will I lift up unto your commandments, which I have loved; and I will meditate in your statutes.
49 Kuluna verdiğin sözü anımsa, Bununla umut verdin bana.
Remember the word unto your servant, upon which you have caused me to hope.
50 Acı çektiğimde beni avutan budur, Sözün bana yaşam verir.
This is my comfort in my affliction: for your word has quickened me.
51 Çok eğlendiler küstahlar benimle, Yine de yasandan şaşmadım.
The proud have had me greatly in derision: yet have I not declined from your law.
52 Geçmişte verdiğin hükümleri anımsayınca, Avundum, ya RAB.
I remembered your judgments of old, O LORD; and have comforted myself.
53 Çileden çıkıyorum, Yasanı terk eden kötüler yüzünden.
Horror has taken hold upon me because of the wicked that forsake your law.
54 Senin kurallarındır ezgilerimin konusu, Konuk olduğum bu dünyada.
Your statutes have been my songs in the house of my pilgrimage.
55 Gece adını anarım, ya RAB, Yasana uyarım.
I have remembered your name, O LORD, in the night, and have kept your law.
56 Tek yaptığım, Senin koşullarına uymak.
This I had, because I kept your precepts.
57 Benim payıma düşen sensin, ya RAB, Sözlerini yerine getireceğim, dedim.
You are my portion, O LORD: I have said that I would keep your words.
58 Bütün yüreğimle sana yakardım. Lütfet bana, sözün uyarınca.
I implored your favour with my whole heart: be merciful unto me according to your word.
59 Tuttuğum yolları düşündüm, Senin öğütlerine göre adım attım.
I thought on my ways, and turned my feet unto your testimonies.
60 Buyruklarına uymak için Elimi çabuk tuttum, oyalanmadım.
I made haste, and delayed not to keep your commandments.
61 Kötülerin ipleri beni sardı, Yasanı unutmadım.
The bands of the wicked have robbed me: but I have not forgotten your law.
62 Doğru hükümlerin için Gece yarısı kalkıp sana şükrederim.
At midnight I will rise to give thanks unto you because of your righteous judgments.
63 Dostuyum bütün senden korkanların, Koşullarına uyanların.
I am a companion of all them that fear you, and of them that keep your precepts.
64 Yeryüzü sevginle dolu, ya RAB, Kurallarını öğret bana!
The earth, O LORD, is full of your mercy: teach me your statutes.
65 Ya RAB, iyilik ettin kuluna, Sözünü tuttun.
You have dealt well with your servant, O LORD, according unto your word.
66 Bana sağduyu ve bilgi ver, Çünkü inanıyorum buyruklarına.
Teach me good judgment and knowledge: for I have believed your commandments.
67 Acı çekmeden önce yoldan sapardım, Ama şimdi sözüne uyuyorum.
Before I was afflicted I went astray: but now have I kept your word.
68 Sen iyisin, iyilik edersin; Bana kurallarını öğret.
You are good, and do good; teach me your statutes.
69 Küstahlar yalanlarla beni lekeledi, Ama ben bütün yüreğimle senin koşullarına uyarım.
The proud have forged a lie against me: but I will keep your precepts with my whole heart.
70 Onların yüreği yağ bağladı, Bense zevk alırım yasandan.
Their heart is as fat as grease; but I delight in your law.
71 İyi oldu acı çekmem; Çünkü kurallarını öğreniyorum.
It is good for me that I have been afflicted; that I might learn your statutes.
72 Ağzından çıkan yasa benim için Binlerce altın ve gümüşten daha değerlidir.
The law of your mouth is better unto me than thousands of gold and silver.
73 Senin ellerin beni yarattı, biçimlendirdi. Anlamamı sağla ki buyruklarını öğreneyim.
Your hands have made me and fashioned me: give me understanding, that I may learn your commandments.
74 Senden korkanlar beni görünce sevinsin, Çünkü senin sözüne umut bağladım.
They that fear you will be glad when they see me; because I have hoped in your word.
75 Biliyorum, ya RAB, hükümlerin adildir; Bana acı çektirirken bile sadıksın.
I know, O LORD, that your judgments are right, and that you in faithfulness have afflicted me.
76 Ben kuluna verdiğin söz uyarınca, Sevgin beni avutsun.
Let, I pray you, your merciful kindness be for my comfort, according to your word unto your servant.
77 Sevecenlik göster bana, yaşayayım, Çünkü yasandan zevk alıyorum.
Let your tender mercies come unto me, that I may live: for your law is my delight.
78 Utansın küstahlar beni yalan yere suçladıkları için. Bense senin koşullarını düşünüyorum.
Let the proud be ashamed; for they dealt perversely with me without a cause: but I will meditate in your precepts.
79 Bana dönsün senden korkanlar, Öğütlerini bilenler.
Let those that fear you turn unto me, and those that have known your testimonies.
80 Yüreğim kusursuz uysun kurallarına, Öyle ki, utanç duymayayım.
Let my heart be sound in your statutes; that I be not ashamed.
81 İçim tükeniyor senin kurtarışını özlerken, Senin sözüne umut bağladım ben.
My soul faints for your salvation: but I hope in your word.
82 Gözümün feri sönüyor söz verdiklerini beklemekten, “Ne zaman avutacaksın beni?” diye soruyorum.
Mine eyes fail for your word, saying, When will you comfort me?
83 Dumandan kararmış tuluma döndüm, Yine de unutmuyorum kurallarını.
For I am become like a bottle in the smoke; yet do I not forget your statutes.
84 Daha ne kadar bekleyecek kulun? Ne zaman yargılayacaksın bana zulmedenleri?
How many are the days of your servant? when will you execute judgment on them that persecute me?
85 Çukur kazdılar benim için Yasana uymayan küstahlar.
The proud have dug pits for me, which are not after your law.
86 Bütün buyrukların güvenilirdir; Haksız yere zulmediyorlar, yardım et bana!
All your commandments are faithful: they persecute me wrongfully; help you me.
87 Nerdeyse sileceklerdi beni yeryüzünden, Ama ben senin koşullarından ayrılmadım.
They had almost consumed me upon earth; but I forsook not your precepts.
88 Koru canımı sevgin uyarınca, Tutayım ağzından çıkan öğütleri.
Restore life in me after your loving kindness; so shall I keep the testimony of your mouth.
89 Ya RAB, sözün Göklerde sonsuza dek duruyor.
For ever, O LORD, your word is settled in heaven.
90 Sadakatin kuşaklar boyu sürüyor, Kurduğun yeryüzü sapasağlam duruyor.
Your faithfulness is unto all generations: you have established the earth, and it abides.
91 Bugün hükümlerin uyarınca ayakta duran her şey Sana kulluk ediyor.
They continue this day according to your ordinances: for all are your servants.
92 Eğer yasan zevk kaynağım olmasaydı, Çektiğim acılardan yok olurdum.
Unless your law had been my delights, I should then have perished in mine affliction.
93 Koşullarını asla unutmayacağım, Çünkü onlarla bana yaşam verdin.
I will never forget your precepts: for with them you have quickened me.
94 Kurtar beni, çünkü seninim, Senin koşullarına yöneldim.
I am yours, save me: for I have sought your precepts.
95 Kötüler beni yok etmeyi beklerken, Ben senin öğütlerini inceliyorum.
The wicked have waited for me to destroy me: but I will consider your testimonies.
96 Kusursuz olan her şeyin bir sonu olduğunu gördüm, Ama senin buyruğun sınır tanımaz.
I have seen an end of all perfection: but your commandment is exceeding broad.
97 Ne kadar severim yasanı! Bütün gün düşünürüm onun üzerinde.
O how I love your law! it is my meditation all the day.
98 Buyrukların beni düşmanlarımdan bilge kılar, Çünkü her zaman aklımdadır onlar.
You through your commandments have made me wiser than mine enemies: for they are ever with me.
99 Bütün öğretmenlerimden daha akıllıyım, Çünkü öğütlerin üzerinde düşünüyorum.
I have more understanding than all my teachers: for your testimonies are my (meditation)
100 Yaşlılardan daha bilgeyim, Çünkü senin koşullarına uyuyorum.
I understand more than the ancients, because I keep your precepts.
101 Sakınırım her kötü yoldan, Senin sözünü tutmak için.
I have refrained my feet from every evil way, that I might keep your word.
102 Ayrılmam hükümlerinden, Çünkü bana sen öğrettin.
I have not departed from your judgments: for you have taught me.
103 Ne tatlı geliyor verdiğin sözler damağıma, Baldan tatlı geliyor ağzıma!
How sweet are your words unto my taste! yea, sweeter than honey to my mouth!
104 Senin koşullarına uymakla bilgelik kazanıyorum, Bu yüzden nefret ediyorum her yanlış yoldan.
Through your precepts I get understanding: therefore I hate every false way.
105 Sözün adımlarım için çıra, Yolum için ışıktır.
Your word is a lamp unto my feet, and a light unto my path.
106 Adil hükümlerini izleyeceğime ant içtim, Andımı tutacağım.
I have sworn, and I will perform it, that I will keep your righteous judgments.
107 Çok sıkıntı çektim, ya RAB; Koru hayatımı sözün uyarınca.
I am afflicted very much: restore life in me, O LORD, according unto your word.
108 Ağzımdan çıkan içten övgüleri Kabul et, ya RAB, Bana hükümlerini öğret.
Accept, I plead to you, the freewill offerings of my mouth, O LORD, and teach me your judgments.
109 Hayatım her an tehlikede, Yine de unutmam yasanı.
My soul is continually in my hand: yet do I not forget your law.
110 Kötüler tuzak kurdu bana, Yine de sapmadım senin koşullarından.
The wicked have laid a snare for me: yet I erred not from your precepts.
111 Öğütlerin sonsuza dek mirasımdır, Yüreğimin sevincidir onlar.
Your testimonies have I taken as an heritage for ever: for they are the rejoicing of my heart.
112 Kararlıyım Sonuna kadar senin kurallarına uymaya.
I have inclined mine heart to perform your statutes always, even unto the end.
113 Döneklerden tiksinir, Senin yasanı severim.
I hate vain thoughts: but your law do I love.
114 Sığınağım ve kalkanım sensin, Senin sözüne umut bağlarım.
You are my hiding place and my shield: I hope in your word.
115 Ey kötüler, benden uzak durun, Tanrım'ın buyruklarını yerine getireyim.
Depart from me, all of you evildoers: for I will keep the commandments of my God.
116 Sözün uyarınca destek ol bana, yaşam bulayım; Umudumu boşa çıkarma!
Uphold me according unto your word, that I may live: and let me not be ashamed of my hope.
117 Sıkı tut beni, kurtulayım, Her zaman kurallarını dikkate alayım.
Hold you me up, and I shall be safe: and I will have respect unto your statutes continually.
118 Kurallarından sapan herkesi reddedersin, Çünkü onların hileleri boştur.
You have trodden down all them that go astray from your statutes: for their deceit is falsehood.
119 Dünyadaki kötüleri cüruf gibi atarsın, Bu yüzden severim senin öğütlerini.
You put away all the wicked of the earth like dross: therefore I love your testimonies.
120 Bedenim ürperiyor dehşetinden, Korkuyorum hükümlerinden.
My flesh trembles for fear of you; and I am afraid of your judgments.
121 Adil ve doğru olanı yaptım, Gaddarların eline bırakma beni!
I have done judgment and justice: leave me not to mine oppressors.
122 Güven altına al kulunun mutluluğunu, Baskı yapmasın bana küstahlar.
Be guarantor for your servant for good: let not the proud oppress me.
123 Gözümün feri sönüyor, Beni kurtarmanı, Adil sözünü yerine getirmeni beklemekten.
Mine eyes fail for your salvation, and for the word of your righteousness.
124 Kuluna sevgin uyarınca davran, Bana kurallarını öğret.
Deal with your servant according unto your mercy, and teach me your statutes.
125 Ben senin kulunum, bana akıl ver ki, Öğütlerini anlayabileyim.
I am your servant; give me understanding, that I may know your testimonies.
126 Ya RAB, harekete geçmenin zamanıdır, Yasanı çiğniyorlar.
It is time for you, LORD, to work: for they have made void your law.
127 Bu yüzden senin buyruklarını, Altından, saf altından daha çok seviyorum;
Therefore I love your commandments above gold; yea, above fine gold.
128 Koyduğun koşulların hepsini doğru buluyorum, Her yanlış yoldan tiksiniyorum.
Therefore I esteem all your precepts concerning all things to be right; and I hate every false way.
129 Harika öğütlerin var, Bu yüzden onlara candan uyuyorum.
Your testimonies are wonderful: therefore does my soul keep them.
130 Sözlerinin açıklanışı aydınlık saçar, Saf insanlara akıl verir.
The entrance of your words gives light; it gives understanding unto the simple.
131 Ağzım açık, soluk soluğayım, Çünkü buyruklarını özlüyorum.
I opened my mouth, and panted: for I longed for your commandments.
132 Bana lütufla bak, Adını sevenlere her zaman yaptığın gibi.
Look you upon me, and be merciful unto me, as you use to do unto those that love your name.
133 Adımlarımı pekiştir verdiğin söz uyarınca, Hiçbir suç bana egemen olmasın.
Order my steps in your word: and let not any iniquity have dominion over me.
134 Kurtar beni insan baskısından, Koşullarına uyabileyim.
Deliver me from the oppression of man: so will I keep your precepts.
135 Yüzün aydınlık saçsın kulunun üzerine, Kurallarını öğret bana.
Make your face to shine upon your servant; and teach me your statutes.
136 Oluk oluk yaş akıyor gözlerimden, Çünkü uymuyorlar yasana.
Rivers of waters run down mine eyes, because they keep not your law.
137 Sen adilsin, ya RAB, Hükümlerin doğrudur.
Righteous are you, O LORD, and upright are your judgments.
138 Buyurduğun öğütler doğru Ve tam güvenilirdir.
Your testimonies that you have commanded are righteous and very faithful.
139 Gayretim beni tüketti, Çünkü düşmanlarım unuttu senin sözlerini.
My zeal has consumed me, because mine enemies have forgotten your words.
140 Sözün çok güvenilirdir, Kulun onu sever.
Your word is very pure: therefore your servant loves it.
141 Önemsiz ve horlanan biriyim ben, Ama koşullarını unutmuyorum.
I am small and despised: yet do not I forget your precepts.
142 Adaletin sonsuza dek doğrudur, Yasan gerçektir.
Your righteousness is an everlasting righteousness, and your law is the truth.
143 Sıkıntıya, darlığa düştüm, Ama buyrukların benim zevkimdir.
Trouble and anguish have taken hold on me: yet your commandments are my delights.
144 Öğütlerin sonsuza dek doğrudur; Bana akıl ver ki, yaşayayım.
The righteousness of your testimonies is everlasting: give me understanding, and I shall live.
145 Bütün yüreğimle haykırıyorum, Yanıtla beni, ya RAB! Senin kurallarına uyacağım.
I cried with my whole heart; hear me, O LORD: I will keep your statutes.
146 Sana sesleniyorum, Kurtar beni, Öğütlerine uyayım.
I cried unto you; save me, and I shall keep your testimonies.
147 Gün doğmadan kalkıp yardım dilerim, Senin sözüne umut bağladım.
I prevented the dawning of the morning, and cried: I hoped in your word.
148 Verdiğin söz üzerinde düşüneyim diye, Gece boyunca uyku girmiyor gözüme.
Mine eyes prevent the night watches, that I might meditate in your word.
149 Sevgin uyarınca sesime kulak ver, Hükümlerin uyarınca, ya RAB, yaşam ver bana!
Hear my voice according unto your loving kindness: O LORD, restore life in me according to your judgment.
150 Yaklaşıyor kötülük ardınca koşanlar, Yasandan uzaklaşıyorlar.
They draw nigh that follow after mischief: they are far from your law.
151 Oysa sen yakınsın, ya RAB, Bütün buyrukların gerçektir.
You are near, O LORD; and all your commandments are truth.
152 Çoktan beri anladım Öğütlerini sonsuza dek verdiğini.
Concerning your testimonies, I have known of old that you have founded them for ever.
153 Çektiğim sıkıntıyı gör, kurtar beni, Çünkü yasanı unutmadım.
Consider mine affliction, and deliver me: for I do not forget your law.
154 Davamı savun, özgür kıl beni, Sözün uyarınca koru canımı.
Plead my cause, and deliver me: restore life in me according to your word.
155 Kurtuluş kötülerden uzaktır, Çünkü senin kurallarına yönelmiyorlar.
Salvation is far from the wicked: for they seek not your statutes.
156 Çok sevecensin, ya RAB, Hükümlerin uyarınca koru canımı.
Great are your tender mercies, O LORD: restore life in me according to your judgments.
157 Bana zulmedenler, düşmanlarım çok, Yine de sapmadım senin öğütlerinden.
Many are my persecutors and mine enemies; yet do I not decline from your testimonies.
158 Tiksinerek bakıyorum hainlere, Çünkü uymuyorlar senin sözüne.
I beheld the transgressors, and was grieved; because they kept not your word.
159 Bak, ne kadar seviyorum koşullarını, Sevgin uyarınca, ya RAB, koru canımı.
Consider how I love your precepts: restore life in me, O LORD, according to your loving kindness.
160 Sözlerinin temeli gerçektir, Doğru hükümlerinin tümü sonsuza dek sürecektir.
Your word is true from the beginning: and every one of your righteous judgments endures for ever.
161 Yok yere zulmediyor bana önderler, Oysa yüreğim senin sözünle titrer.
Princes have persecuted me without a cause: but my heart stands in awe of your word.
162 Ganimet bulan biri gibi Verdiğin sözlerde sevinç bulurum.
I rejoice at your word, as one that finds great spoil.
163 Tiksinir, iğrenirim yalandan, Ama senin yasanı severim.
I hate and detest lying: but your law do I love.
164 Doğru hükümlerin için Seni günde yedi kez överim.
Seven times a day do I praise you because of your righteous judgments.
165 Yasanı sevenler büyük esenlik bulur, Hiçbir şey sendeletmez onları.
Great peace have they which love your law: and nothing shall offend them.
166 Ya RAB, kurtarışına umut bağlar, Buyruklarını yerine getiririm.
LORD, I have hoped for your salvation, and done your commandments.
167 Öğütlerine candan uyar, Onları çok severim.
My soul has kept your testimonies; and I love them exceedingly.
168 Öğütlerini, koşullarını uygularım, Çünkü bütün davranışlarımı görürsün sen.
I have kept your precepts and your testimonies: for all my ways are before you.
169 Feryadım sana erişsin, ya RAB, Sözün uyarınca akıl ver bana!
Let my cry come near before you, O LORD: give me understanding according to your word.
170 Yalvarışım sana ulaşsın; Verdiğin söz uyarınca kurtar beni!
Let my supplication come before you: deliver me according to your word.
171 Dudaklarımdan övgüler aksın, Çünkü bana kurallarını öğretiyorsun.
My lips shall utter praise, when you have taught me your statutes.
172 Dilimde sözün ezgilere dönüşsün, Çünkü bütün buyrukların doğrudur.
My tongue shall speak of your word: for all your commandments are righteousness.
173 Elin bana yardıma hazır olsun, Çünkü senin koşullarını seçtim ben.
Let your hand help me; for I have chosen your precepts.
174 Kurtarışını özlüyorum, ya RAB, Yasan zevk kaynağımdır.
I have longed for your salvation, O LORD; and your law is my delight.
175 Beni yaşat ki, sana övgüler sunayım, Hükümlerin bana yardımcı olsun.
Let my soul live, and it shall praise you; and let your judgments help me.
176 Kaybolmuş koyun gibi avare dolaşıyordum; Kulunu ara, Çünkü buyruklarını unutmadım ben.
I have gone astray like a lost sheep; seek your servant; for I do not forget your commandments.

< Mezmurlar 119 >