Aionian Verses
Bütün oğulları, kızları onu avutmaya çalıştılarsa da o avunmak istemedi. “Oğlumun yanına, ölüler diyarına yas tutarak gideceğim” diyerek oğlu için ağlamaya devam etti. (Sheol )
Yawuote kod nyige duto nobiro mondo ohoye, to notamore ahoya. Nowacho niya, “Ooyo, abiro ywago wuoda nyaka atho aluw bangʼe.” Kuom mano wuon-gi noywage. (Sheol )
Ama Yakup, “Oğlumu sizinle göndermeyeceğim” dedi, “Çünkü kardeşi öldü, yalnız o kaldı. Yolda ona bir zarar gelirse, bu acıyla ak saçlı başımı ölüler diyarına götürürsünüz.” (Sheol )
To Jakobo nodwoke niya, “Wuoda ok nyal dhi kuno kodu; owadgi osetho kendo en kende ema odongʼ, ka gimoro marach otimorene e wuodhno, to ubiro miyo atho gi kuyo.” (Sheol )
Bunu da götürürseniz ve ona bir zarar gelirse, bu acıyla ak saçlı başımı ölüler diyarına götürürsünüz.’ (Sheol )
Ka ukawo owadgi bende ma gimoro dhi ohinye, to di umi chunya chandruok ma atho ka an gi kuyo to aseti.’ (Sheol )
Biz kulların da acı içinde babamızın ak saçlı başını ölüler diyarına indiririz. (Sheol )
kendo dimi jotichni mi wuon-gi chuny lit ma otho ka en gi kuyo to oseti. (Sheol )
Ama RAB yepyeni bir olay yaratırsa, yer yarılıp onları ve onlara ait olan her şeyi yutarsa, ölüler diyarına diri diri inerlerse, bu adamların RAB'be saygısızlık ettiklerini anlayacaksınız.” (Sheol )
To ka Jehova Nyasaye okelo gima nyien mopogore gi mago duto mapile, kendo ma piny oyawo dhoge mi omwonyogi, gi gik moko duto ma mekgi, kendo ma gidhi ei bur ka gingima, eka unungʼe ni jogi osewuotho e nyim Jehova Nyasaye gi achaya.” (Sheol )
Sahip oldukları her şeyle birlikte diri diri ölüler diyarına indiler. Yer onların üzerine kapandı. Topluluğun arasından yok oldular. (Sheol )
Negidhi e bur kagingima mi lowo uomogi kod mwandugi kendo negilal nono ei oganda Israel. (Sheol )
Çünkü size karşı öfkem ateş gibi tutuşup Ölüler diyarının derinliklerine dek yanacak. Yeryüzünü ve ürününü yutup yok edecek Ve dağların temellerini tutuşturacak. (Sheol )
Mach osemoki gi mirimba, en mach mawangʼo nyaka kuonde joma otho e bwo lowo. Obiro ketho piny kod nyakne duto kendo ka omoko mach nyaka e konde mag gode. (Sheol )
RAB öldürür de diriltir de, Ölüler diyarına indirir ve çıkarır. (Sheol )
“Jehova Nyasaye ema kelo tho, kendo chiwo ngima; en ema onego kendo ochiero. (Sheol )
Ölüler diyarının bağları sardı, Ölüm tuzakları çıktı karşıma. (Sheol )
Tonde mag tho nondhoga morida kendo obadho mar tho nochika tir. (Sheol )
Sen aklına uyanı yap, ama onun ak saçlı başının esenlik içinde ölüler diyarına gitmesine izin verme. (Sheol )
Ti kode kaluwore gi riekoni, to kik iwe lwar mantie e wiye dhi e bur gi kwe. (Sheol )
Ama sen sakın onu cezasız bırakma. Ona ne yapacağını bilecek kadar akıllısın. Onun ak saçlı başını ölüler diyarına kanlar içinde gönder.” (Sheol )
To koro kik ikwane ka ngʼama onge ketho. In ngʼama riek; iningʼe gima nitimne. Kik iwe lwar mantie e wiye dhi e bur gi kwe. (Sheol )
Bir bulutun dağılıp gitmesi gibi, Ölüler diyarına inen bir daha çıkmaz. (Sheol )
Mana kaka bor polo rumo mi lal nono, e kaka ngʼat miyiko e liel ok duogi. (Sheol )
Onlar gökler kadar yüksektir, ne yapabilirsin? Ölüler diyarından derindir, nasıl anlayabilirsin? (Sheol )
Giboyo moyombo polo, koro in to ditimie angʼo? Gitut moloyo bur liel; koro in to ditimie angʼo? (Sheol )
“Keşke beni ölüler diyarına gizlesen, Öfken geçinceye dek saklasan, Bana bir süre versen de, beni sonra anımsasan. (Sheol )
“Mad ne ipanda ei liel mondo ne abed maonge nyaka chop mirimbi rum, bangʼe to iket kinde ma ibiro parae kendo! (Sheol )
Ölüler diyarını evim diye gözlüyorsam, Yatağımı karanlığa seriyorsam, (Sheol )
Ka dipo ni dala ma ageno dhiye en mana liel kende, kata kapo ni apedho kitandana e mudho, (Sheol )
Umut benimle ölüler diyarına mı inecek? Toprağa birlikte mi gireceğiz?” (Sheol )
Bende dodhi piny nyaka e dhorangeye mag tho? Koso bende dwalor kode nyaka ei lowo?” (Sheol )
Ömürlerini bolluk içinde geçirir, Esenlik içinde ölüler diyarına inerler. (Sheol )
Piny dhi kodgi maber higa ka higa, kendo githo ka gin gi kwe. (Sheol )
Kuraklık ve sıcağın eriyen karı alıp götürdüğü gibi Ölüler diyarı da günahlıları alıp götürür. (Sheol )
Joricho lal nono e piny ma ji odakie, mana kaka pe leny ka chiengʼ rieny e ndalo oro. (Sheol )
Tanrı'nın önünde ölüler diyarı çıplaktır, Yıkım diyarı örtüsüz. (Sheol )
Piny joma otho ok opondo ne Nyasaye; kendo onge gima nyalo mone nene. (Sheol )
Çünkü ölüler arasında kimse seni anmaz, Kim şükür sunar sana ölüler diyarından? (Sheol )
Onge ngʼama nyalo pari ka osetho. En ngʼa madi paki gi ei liel? (Sheol )
Kötüler ölüler diyarına gidecek, Tanrı'yı unutan bütün uluslar... (Sheol )
Joma timbegi richo dok e bur matut, nyaka ogendini duto ma wigi wil gi Nyasaye. (Sheol )
Çünkü sen beni ölüler diyarına terk etmezsin, Sadık kulunun çürümesine izin vermezsin. (Sheol )
nikech ok inijwangʼa ei liel, to bende ok niyie Ngʼati Maler tow. (Sheol )
Ölüler diyarının bağları sarmıştı, Ölüm tuzakları çıkmıştı karşıma. (Sheol )
Tonde mag liel ne orida kendo odhoga matek; obadho mag tho ne ochoma tir. (Sheol )
Ya RAB, beni ölüler diyarından çıkardın, Yaşam verdin bana, ölüm çukuruna düşürmedin. (Sheol )
Yaye Jehova Nyasaye, ne igola oko e liel, ne iresa kane oyudo aridora piny e bur matut mar joma otho. (Sheol )
Utandırma beni, ya RAB, sana sesleniyorum; Kötüler utansın, ölüler diyarında sesleri kesilsin. (Sheol )
Kik iwe wiya kuodi, yaye Jehova Nyasaye, nikech aseywakni ka alemo; to we joma timbegi richo oyud wichkuot kendo ginindi ka gilingʼ thi ei liel. (Sheol )
Sürü gibi ölüler diyarına sürülecekler, Ölüm güdecek onları. Tan ağarınca doğrular onlara egemen olacak, Cesetleri çürüyecek, Ölüler diyarı onlara konut olacak. (Sheol )
Gichomo liete mokuny nigi mana kaka rombe kendo tho biro lokogi chiembe. Joma ngimagi oriere tir biro loyogi ka piny oru, to dendgi biro towo e liete, ka gin mabor gi utegi madongo machalo ute ruodhi. (Sheol )
Ama Tanrı beni Ölüler diyarının pençesinden kurtaracak Ve yanına alacak. (Sela) (Sheol )
Anto Nyasaye biro reso chunya mi ogola e liel adier, obiro kawa mi odhi koda ire. (Sela) (Sheol )
Ölüm yakalasın düşmanlarımı ansızın, Diri diri ölüler diyarına insinler; Çünkü içleri ve evleri kötülük dolu. (Sheol )
Mad tho neg wasika apoya, mad liel mwonygi ngili kapod gingima, nikech richo olokogi kar dakne. (Sheol )
Çünkü bana sevgin büyüktür, Canımı ölüler diyarının derinliklerinden sen kurtardın. (Sheol )
Nimar (hera) ma iherago duongʼ, kendo isegola ei chuny bur matut. (Sheol )
Çünkü sıkıntıya doydum, Canım ölüler diyarına yaklaştı. (Sheol )
Nimar chandruok opongʼo chunya kendo ngimana sudo machiegni gi liel. (Sheol )
Var mı yaşayıp da ölümü görmeyen, Ölüler diyarının pençesinden canını kurtaran? (Sela) (Sheol )
En ngʼa manyalo bedo mangima nyaka chiengʼ mak oneno tho? Koso en ngʼa manyalo resore owuon e teko mar liel? (Sela) (Sheol )
Ölüm iplerine dolaşmıştım, Ölüler diyarının kâbusu yakama yapışmıştı, Sıkıntıya, acıya gömülmüştüm. (Sheol )
Tonde mag tho norida, lit mar liel nochopona, kendo chandruok gi chuny lit noloya. (Sheol )
Göklere çıksam, oradasın, Ölüler diyarına yatak sersem, yine oradasın. (Sheol )
Ka aidho e polo, to in kuno; ka aloso kitandana e bur matut, to in kuno. (Sheol )
Sabanla sürülüp yarılmış toprak gibi, Saçılmış kemiklerimiz ölüler diyarının ağzına. (Sheol )
Giniwach niya, “Mana kaka ngʼato puro kendo toyo lowo, e kaka chokewa osekere e dho bur liel.” (Sheol )
Onları ölüler diyarı gibi diri diri, Ölüm çukuruna inenler gibi Bütünüyle yutalım. (Sheol )
mondo wamuonygi ngili ka bur liel mana ka joma omwony mangima gi bur; (Sheol )
Ayakları ölüme gider, Adımları ölüler diyarına ulaşır. (Sheol )
Tiendene ochomo kar tho, to ondamo mage ochiko bur tir. (Sheol )
Ölüler diyarına giden yoldur onun evi, Ölüm odalarına götürür. (Sheol )
Ode en yo malach matero ji e liel, otelo ni ji koterogi e kuonde mag tho. (Sheol )
Ne var ki, evine girenler ölüme gittiklerini, Ona konuk olanlar Ölüler diyarının dibine indiklerini bilmezler. (Sheol )
To ok gingʼeyo kata matin ni joma otho ni kuno; bende ni joma lime ni e liel matut. (Sheol )
RAB, ölüm ve yıkım diyarında olup biteni bilir, Nerde kaldı ki insanın yüreği! (Sheol )
Jehova Nyasaye ongʼeyo gik moko matimore, bed ni en Tho kata Kethruok, omiyo dhano ok dipandne paro manie chunye! (Sheol )
Sağduyulu kişi yukarıya, yaşama giden yoldadır, Bu da ölüler diyarına inmesini önler. (Sheol )
Yor ngima telo kadhi malo ni ngʼat makare, mondo ogengʼe kik odhi mwalo kar tho. (Sheol )
Onu değnekle döversen, Canını ölüler diyarından kurtarırsın. (Sheol )
Kikumo nyathi kod kede to obiro reso chunye aa e tho. (Sheol )
Ölüm ve yıkım diyarı insana doymaz, İnsanın gözü de hiç doymaz. (Sheol )
Tho kod kethruok ok rom ngangʼ, to kata mana wenge dhano bende ok rom. (Sheol )
Ölüler diyarı, kısır rahim, Suya doymayan toprak ve ‘Yeter’ demeyen ateş. (Sheol )
Gin liel, ich ma ok onywol, lowo ma pi ok rom, kata mach ma ok wach ni, ‘Oromo!’ (Sheol )
Çalışmak için eline ne geçerse, var gücünle çalış. Çünkü gitmekte olduğun ölüler diyarında iş, tasarı, bilgi ve bilgelik yoktur. (Sheol )
Gimoro amora ma lweti oyudo mondo otim, time gi tekri duto, nimar ei bur, kama ibiro idhiyoe, onge tich kata loso chenro kata ngʼeyo kata rieko. (Sheol )
Beni yüreğinin üzerine bir mühür gibi, Kolunun üzerine bir mühür gibi yerleştir. Çünkü sevgi ölüm kadar güçlü, Tutku ölüler diyarı kadar katıdır. Alev alev yanar, Yakıp bitiren ateş gibi. (Sheol )
Para e chunyi kinde duto, kendo wiyi kik wil koda; nikech hera nigi teko mana ka tho, kendo nyiego ma hera nigo tut mana ka bur tho. Herano liel ka mach mabebni, kendo mana ka ligek mach maduongʼ. (Sheol )
Bu yüzden doymak bilmeyen ölüler diyarı ağzını ardına kadar açtı; Yeruşalim'in soyluları, sıradan insanları ve gürültülü bir şekilde eğlenenleri oraya inecek. (Sheol )
Kuom mano piny joma otho ongʼamo dhoge malach ka dande oyawore malich; kendo enomuony jotelo kod oganda mamoko e kinde ma gikokee gi mor. (Sheol )
“Tanrın RAB'den bir işaret iste; ölüler diyarı kadar derin, gökler kadar yüksek olsun.” (Sheol )
“Kwa Jehova Nyasaye ma Nyasachi ranyisi moro amora moa mwalo e bur piny kata moa e polo malo.” (Sheol )
Toprağın altındaki ölüler diyarı Babil Kralı'nı karşılamak için sabırsızlanıyor. Onun gelişi ölüleri, Dünyanın eski önderlerini heyecanlandırıyor; Ulusları yönetmiş kralları Tahtlarından ayağa kaldırıyor. (Sheol )
Piny joma otho otuk duto ka romoni kidonjo kuno, kendo ochiewo chunje joma ne osetho mondo omosi, ma gin jogo duto mane jotelo e piny; omiyo jogo duto mane ruodhi mag ogendini aa malo e kombegi mag loch. (Sheol )
Görkemin de çenklerinin sesi de Ölüler diyarına indirildi. Altında kurtlar kaynaşacak, Üstünü kurtçuklar kaplayacak. (Sheol )
Tekoni duto osedok piny nyaka ei liel, kaachiel gi thumbe ma yande iwinjo; kudni e pieni minindoe kendo e ongedi ma iumorigo. (Sheol )
Ancak ölüler diyarına, Ölüm çukurunun dibine İndirilmiş bulunuyorsun. (Sheol )
To koro osedwoki piny e bur matut nyaka e piny joma otho. (Sheol )
Şöyle diyorsunuz: “Ölümle antlaşma yaptık, ölüler diyarıyla uyuştuk; öyle ki, büyük bela ülkeden geçerken bize zarar vermeyecek. Çünkü yalanları kendimize sığınak yaptık, hilenin ardına gizlendik.” (Sheol )
Usungoru niya, “Wasetimo singruok gi tho wasedonjo e winjruok gi liete omiyo, ka masira miwachono nolandre e piny to ok nomulwa, nimar waseketo miriambo ragengʼ-wa, kendo wuondruok ka kar pondo.” (Sheol )
Ölümle yaptığınız antlaşma yürürlükten kaldırılacak, ölüler diyarıyla uyuşmanız geçerli sayılmayacak. Büyük bela ülkeden geçerken sizi çiğneyecek. (Sheol )
Singruok maru gi tho nobed maonge; kendo winjruok mane utimo gi liete ok nobedi. Ka masira nomwomre, to mano ema nochwadu piny. (Sheol )
“Hayatımın baharında ölüler diyarının kapılarından geçip Ömrümün geri kalan yıllarından yoksun mu kalmalıyım?” demiştim, (Sheol )
Ne apenjora niya, “E ndalo mag ber mar ngimana, bende onego bed ni akalo e rangeye mag tho kendo hikena modongʼ duto gol kuoma?” (Sheol )
Çünkü ölüler diyarı sana şükredemez, Ölüm övgüler sunmaz sana. Ölüm çukuruna inenler senin sadakatine umut bağlayamaz. (Sheol )
Joma ni e liel ok nyal paki, tho ok nyal wero wendi mar pak, chutho joma dhi e bur ok nyal geno adiera mari. (Sheol )
Çeşit çeşit hoş kokular sürünüp ilah Molek'e yağ götürdünüz. Elçilerinizi ta uzaklara gönderdiniz, Ölüler diyarına dek alçalttınız kendinizi. (Sheol )
Ne uterone ruoth Molek mo zeituni kod modhi moko mangʼwe ngʼar. Ne uoro jombetre mau e piny mabor; to gikone ne utundo mana e tho owuon! (Sheol )
“‘Egemen RAB şöyle diyor: Sedir ağacı ölüler diyarına indiği gün, ona yas tutsunlar diye derin su kaynaklarını kapattım. Irmaklarını durdurdum, gür sularının önünü kestim. O ağaç yüzünden Lübnan'ı karanlığa boğdum, bütün orman ağaçlarını kuruttum. (Sheol )
Ma e gima Jehova Nyasaye Manyalo Gik Moko Duto wacho: Chiengʼ ma yadhno dhi e piny joma otho, anami pi manie bwo lowo ime kendo ywage. Anagengʼ aore mondo kik mol kendo anakel mudho e got Lebanon mana nikech en mi ami yien manie bungu duto two mana nikech en. (Sheol )
Ölüm çukuruna inenlerle birlikte onu ölüler diyarına indirdiğimde, yıkılışının gürültüsünden ulusları titrettim. O zaman Aden Bahçesi'ndeki bütün ağaçlar, Lübnan'ın en seçkin, en iyi, bol sulanan ağaçları yerin derinliklerinde avunç buldu. (Sheol )
Namiyo pinje oyiengni kane giwinjo mor mar podho mare, chiengʼ mane atere e liel kaachiel gi joma otho. Eka yiende duto mag Eden, ma gin yiende mabeyo mogik mag Lebanon gin yiende duto mane pi oromo maber, chunygi noduogo e piny mamwalo. (Sheol )
Gölgesinde yaşayanlar, uluslar arasında onu destekleyenler de onunla birlikte ölüler diyarına, kılıçla öldürülmüşlerin yanına indiler. (Sheol )
Joma nodak e bwo tipone kod pinje mane jokore bende notho kaachiel kode, kendo ne giriwore gi joma ne otho e lweny. (Sheol )
Güçlü önderler, ölüler diyarından, Mısır ve onu destekleyenler için, ‘Aşağı indiler, kılıçla öldürülen sünnetsizlerle birlikte burada yatıyorlar’ diyecekler. (Sheol )
Thuondi maroteke biro nyiso jo-Misri gi jogo mane konyogi ni, ‘Gisebiro piny ei bur kendo koro giriere piny gi joma ne ok ongʼeyo Nyasaye, ma gin joma ne onegi gi ligangla.’ (Sheol )
Ölüler diyarına savaş silahlarıyla inen, kılıçları başlarının altına konan, kalkanları kemikleri üzerine yerleştirilen öbür öldürülmüş sünnetsiz yiğitlerle birlikte mezara konmayacak mı onlar? Oysa bu yiğitler yaşayanlar diyarında korku salmışlardı. (Sheol )
Donge koro giriere piny e dier jokedo mamoko ma ok oter nyangu mosepodho, ma osedhi e bur kaachiel gi gigegi mag lweny, kendo makoro osepiel wiyegi e liganglagi? Kum mar richogi koro omako nyaka chokegi, kata obedo ni mbi mag jolwenygi ne olandore e piny joma ngima duto. (Sheol )
“Onları fidyeyle kurtaracağım Ölüler diyarının elinden, Ölümden fidyeyle kurtaracağım. Felaketin nerede, ey ölüm? Yıkıcılığın nerede, ey ölüler diyarı? Hiç pişmanlık duymayacağım. (Sheol )
“Abiro resogi kuom teko mar piny joma otho kendo anakonygi kuom tho. In tho, ere masicheni duto, kata in piny joma otho, ere kethruokni? “Ok anakeche, (Sheol )
Ölüler diyarını delip girseler, Elimi uzatıp onları çıkaracağım. Göklere çıksalar, Onları oradan indireceğim. (Sheol )
Kata dabed ni gikunyo bur matut mi gichopo nyaka e piny joma otho, to kata mana kuno abiro chopoe mi agolgi oko. Kata dabed ni giidho mi gichopo e polo, to kata kuno abiro chopoe mi aduog-gi piny. (Sheol )
“Ya RAB, sıkıntı içinde sana yakardım, Yanıtladın beni. Yardım istedim ölüler diyarının bağrından, Kulak verdin sesime. (Sheol )
Nowacho niya, “Ei masichena naluongo Jehova Nyasaye kendo nodwoka. Ei bur matut ne aywak mondo ikonya mane iwinjo ywakna. (Sheol )
Servet aldatıcıdır. Küstahlar kalıcı değildir; Açgözlüdürler ölüler diyarı gibi Ve ölüm gibi hiç doymazlar. Ülkeleri ele geçirip halkları tutsak alırlar. (Sheol )
chutho, divai momadho ndhoge; en jasunga kendo osiko otimo gik maricho ma ok ool. Nikech owuor ka liel mamuonyo ji kendo kaka tho ok rom e kaka en bende ok orom, ochoko ogendini duto mondo obi ire, kendo omako ji duto wasumbini. (Sheol )
Ama ben size diyorum ki, kardeşine öfkelenen herkes yargılanacaktır. Kim kardeşine aşağılayıcı bir söz söylerse, Yüksek Kurul'da yargılanacaktır. Kim kardeşine ahmak derse, cehennem ateşini hak edecektir. (Geenna )
Anto anyisou ni ngʼato angʼata ma mirima omako gi nyawadgi ibiro ngʼadne bura. Bende, ngʼato angʼata mowachone nyawadgi ni, ‘Raka,’ ma tiende ni ifuwo, nyaka yal e buch jo-Sanhedrin. To ngʼato angʼata mowacho ni, ‘Ifuwo nade,’ biro neno chandruok mar mach mar Gehena. (Geenna )
Eğer sağ gözün günah işlemene neden olursa, onu çıkar at. Çünkü vücudunun bir üyesinin yok olması, bütün vücudunun cehenneme atılmasından iyidir. (Geenna )
Ka wangʼi ma korachwich miyo itimo richo to lodhe oko kendo iwite. Ber moloyo ka iwito fuon-ni achiel mar ringri moloyo ka ringri duto owiti e gehena. (Geenna )
Eğer sağ elin günah işlemene neden olursa, onu kes at. Çünkü vücudunun bir üyesinin yok olması, bütün vücudunun cehenneme gitmesinden iyidir. (Geenna )
Kamano bende ka lweti ma korachwich miyo itimo richo, to ngʼade oko iwite. Ber moloyo ka iwito fuon-ni achiel moloyo ka ringri duto odhi e gehena. (Geenna )
Bedeni öldüren, ama canı öldüremeyenlerden korkmayın. Canı da bedeni de cehennemde mahvedebilen Tanrı'dan korkun. (Geenna )
Kik uluor jogo manego ringruok to ok nyal nego chuny. To ngʼama onego uluor en Jal manyalo tieko chuny kaachiel gi ringruok e gehena. (Geenna )
Ya sen, ey Kefarnahum, göğe mi çıkarılacaksın? Hayır, ölüler diyarına indirileceksin! Çünkü sende yapılan mucizeler Sodom'da yapılmış olsaydı, bugüne dek ayakta kalırdı. (Hadēs )
To in Kapernaum, bende ibiro tingʼori malo nyaka polo koso? Ooyo, ibiro lwar piny nyaka piny joma otho. Ka dine bed ni honni mane otim e iyi ne otim ei Sodom to dikoro pod entie nyaka kawuono. (Hadēs )
İnsanoğlu'na karşı bir söz söyleyen, bağışlanacak; ama Kutsal Ruh'a karşı bir söz söyleyen, ne bu çağda, ne de gelecek çağda bağışlanacaktır. (aiōn )
Ngʼato angʼata mowacho wach moro marach kuom Wuod Dhano nowene, to ngʼato angʼata mowuoyo marach kuom Roho Maler ok nowene richone, e tiengʼni kata e tiengʼ mabiro. (aiōn )
Dikenler arasında ekilen de şudur: Sözü işitir, ama dünyasal kaygılar ve zenginliğin aldatıcılığı sözü boğar ve ürün vermesini engeller. (aiōn )
Kodhi mane olwar e kind kudho to ochungʼ kar ngʼat mawinjo wach, to parruok kuom ngima mar pinyni gi wuond ma mwandu kelo thungʼo wachno kendo mone nyak. (aiōn )
Deliceleri eken düşman, İblis'tir. Biçim vakti, çağın sonu; orakçılar ise meleklerdir. (aiōn )
to jasigu ma komogi en Jachien. Keyo en giko piny, to jokeyo gin malaike. (aiōn )
“Deliceler nasıl toplanıp yakılırsa, çağın sonunda da böyle olacaktır. (aiōn )
“Mana kaka ipudho buya kendo iwangʼo e mach, e kaka biro bedo chiengʼ giko piny. (aiōn )
Çağın sonunda da böyle olacak. Melekler gelecek, kötü kişileri doğruların arasından ayırıp kızgın fırına atacaklar. Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacaktır.” (aiōn )
Kamano e kaka nobedi chiengʼ giko piny. Malaike nobi kendo nopog joma timbegi richo gi joma kare, (aiōn )
Ben de sana şunu söyleyeyim, sen Petrus'sun ve ben kilisemi bu kayanın üzerine kuracağım. Ölüler diyarının kapıları ona karşı direnemeyecek. (Hadēs )
Kendo anyisi ni in Petro, kendo e lwandani ema abiro gere kanisana, kendo dhorangeye mag Gehena (tiende ni teko mar tho) ok noloye ngangʼ. (Hadēs )
“Eğer elin ya da ayağın günah işlemene neden olursa, onu kesip at. Tek el, tek ayakla yaşama kavuşman, iki elle, iki ayakla sönmez ateşe atılmandan iyidir. (aiōnios )
Ka lweti kata tiendi miyo idonjo e richo to ngʼade oko kendo iwite mabor. Ber moloyo kidonjo e ngima ka ionge lweti kata kingʼol moloyo bedo gi lwetegi ariyo kata tiendeni ariyo to owiti e mach manyaka chiengʼ. (aiōnios )
Eğer gözün günah işlemene neden olursa, onu çıkar at. Tek gözle yaşama kavuşman, iki gözle cehennem ateşine atılmandan iyidir. (Geenna )
Kamano bende ka wangʼi miyo itimo richo to lodhe oko kendo iwite mabor. Ber moloyo kidonjo e ngima gi wangʼ achiel kar bedo gi wenge ariyo to owiti e mach mar Gehena. (Geenna )
Adamın biri İsa'ya gelip, “Öğretmenim, sonsuz yaşama kavuşmak için nasıl bir iyilik yapmalıyım?” diye sordu. (aiōnios )
Eka ngʼat moro nobiro ir Yesu mopenje niya, “Japuonj, en angʼo maber monego atim mondo eka ayud ngima mochwere?” (aiōnios )
Benim adım uğruna evlerini, kardeşlerini, anne ya da babasını, çocuklarını ya da topraklarını bırakan herkes, bunların yüz katını elde edecek ve sonsuz yaşamı miras alacak. (aiōnios )
Kendo ngʼato ka ngʼato moseweyo ode, kata owetene kata nyiminene, kata wuoro kata min, kata nyithindo, kata puothe nikech an, noyud gigo nyadi mia, kendo nocham ngima mochwere. (aiōnios )
Yol kenarında gördüğü bir incir ağacına yaklaştı. Ağaçta yapraktan başka bir şey bulamayınca ağaca, “Artık sonsuza dek sende meyve yetişmesin!” dedi. İncir ağacı o anda kurudu. (aiōn )
Ka noneno yiend ngʼowu moro e bath yo, nobaro kochomo yien-no, to ne ok oyudo gimoro amora kuome, makmana ite. Eka nowachone niya, “Kik ichak inyag olemo kendo!” Gikanyono yien-no noner. (aiōn )
“Vay halinize ey din bilginleri ve Ferisiler, ikiyüzlüler! Tek bir kişiyi dininize döndürmek için denizleri, kıtaları dolaşırsınız. Dininize döneni de kendinizden iki kat cehennemlik yaparsınız. (Geenna )
“Malit ochomou, un jopuonj chik gi jo-Farisai mawuondoregi! Uwuotho alanda, kungʼado piny gi nembe mondo ulokie kata ngʼato achiel, to koselokore to umiyo obedo koth Gehena moloyou nyadiriyo. (Geenna )
“Sizi yılanlar, engerekler soyu! Cehennem cezasından nasıl kaçacaksınız? (Geenna )
“Thuondegi! Kothe thuond fu-gi! Ubiro tony nade mak ongʼadnu buch Gehena? (Geenna )
İsa, Zeytin Dağı'nda otururken öğrencileri yalnız olarak yanına geldiler. “Söyle bize” dediler, “Bu dediklerin ne zaman olacak, senin gelişini ve çağın bitimini gösteren belirti ne olacak?” (aiōn )
Kane oyudo Yesu obet ewi Got Zeituni Jopuonjre nobiro ire mopenje lingʼ-lingʼ niya, “Wachnwa ane, gigi biro timore karangʼo, kendo angʼo mabiro bedo ranyisi mar bironi kod mar giko mar ndalo?” (aiōn )
“Sonra solundakilere şöyle diyecek: ‘Ey lanetliler, çekilin önümden! İblis'le melekleri için hazırlanmış sönmez ateşe gidin! (aiōnios )
“Eka enowachne joma ni e bade koracham ni, ‘Auru buta, un joma okwongʼ-gi, mondo udonji ei mach manyaka chiengʼ mane olosi ne Jachien gi malaikege. (aiōnios )
“Bunlar sonsuz azaba, doğrular ise sonsuz yaşama gidecekler.” (aiōnios )
“Eka gini aa kanyo mi gidonji e kum mochwere, to joma kare e ngima mochwere.” (aiōnios )
size buyurduğum her şeye uymayı onlara öğretin. İşte ben, dünyanın sonuna dek her an sizinle birlikteyim.” (aiōn )
kendo kupuonjogi mondo gitim gik moko duto ma asechikou. To awachonu adier ni an kodu ndalo duto, nyaka giko mar ndalo.” (aiōn )
ama Kutsal Ruh'a küfreden asla bağışlanmayacak. Bunu yapan, asla silinmeyecek bir günah işlemiş olur.” (aiōn , aiōnios )
To ngʼato angʼata ma yanyo Roho Maler ok nowene richone ngangʼ, nikech oseketho ketho mochwere.” (aiōn , aiōnios )
ama dünyasal kaygılar, zenginliğin aldatıcılığı ve daha başka hevesler araya girip sözü boğar ve ürün vermesini engeller. (aiōn )
To achien parruok kuom ngima mar pinyni gi wuond ma mwandu kelo kaachiel gi gombo mag pinyni ma gigombogo gik mathoth, thungʼo Wach mamone nyak. (aiōn )
Eğer elin günah işlemene neden olursa, onu kes. Tek elle yaşama kavuşman, iki elle sönmez ateşe, cehenneme gitmenden iyidir. (Geenna )
Ka lweti miyo idonjo e richo to ngʼade oko. Ber moloyo kidonjo e ngima ka ionge lweti moloyo kidhi gi lwetegi ariyo e gehena, [ (Geenna )
Eğer ayağın günah işlemene neden olursa, onu kes. Tek ayakla yaşama kavuşman, iki ayakla cehenneme atılmandan iyidir. (Geenna )
To kapo ni tiendi ema teri e richo to ngʼade oko. Ber moloyo kidonjo e ngima kingʼol kar donjo e gehena gi tiende ariyo, [ (Geenna )
Eğer gözün günah işlemene neden olursa, onu çıkar at. Tanrı'nın Egemenliği'ne tek gözle girmen, iki gözle cehenneme atılmandan iyidir. (Geenna )
To ka en wangʼi ema miyo itimo richo to lodhe oko. Ber moloyo kidonjo e pinyruoth Nyasaye gi wangʼ achiel kar bedo gi wenge ariyo to owiti e gehena, (Geenna )
İsa yola çıkarken, biri koşarak yanına geldi. Önünde diz çöküp O'na, “İyi öğretmenim, sonsuz yaşama kavuşmak için ne yapmalıyım?” diye sordu. (aiōnios )
Kane Yesu ochako wuoth dhi, ngʼat moro noringo obiro ire mogoyo chonge piny e nyime. Ngʼatni noloso kode kapenje niya, “Japuonj maber, en angʼo monego atim mondo eka ayud ngima mochwere kaka girkeni mara?” (aiōnios )
bu çağda çekeceği zulümlerle birlikte yüz kat daha fazla eve, kardeşe, anneye, çocuğa, toprağa ve gelecek çağda sonsuz yaşama kavuşmayacak hiç kimse yoktur. (aiōn , aiōnios )
ma nobare mak oyudo nyadi mia: mier, owete, nyimine, mine, nyithindo, kod puothe, kaachiel gi sand bende e ndaloni, to kod ngima mochwere e piny mabiro. (aiōn , aiōnios )
İsa ağaca, “Artık sonsuza dek senden kimse meyve yiyemesin!” dedi. Öğrencileri de bunu duydular. (aiōn )
Eka Yesu nowacho ni yadhno niya, “Ngʼato kik chak cham olemo mowuok kuomi kendo.” Jopuonjrene nowinje kowacho kamano. (aiōn )
O da sonsuza dek Yakup'un soyu üzerinde egemenlik sürecek, egemenliğinin sonu gelmeyecektir.” (aiōn )
To enobed gi loch kuom od Jakobo nyaka chiengʼ, pinyruodhe ok norum ngangʼ.” (aiōn )
Atalarımıza söz verdiği gibi, İbrahim'e ve onun soyuna sonsuza dek Merhamet etmeyi unutmayarak Kulu İsrail'in yardımına yetişti.” (aiōn )
ne Ibrahim kod nyikwaye nyaka chiengʼ, mana kaka nowachone kwerewa.” (aiōn )
Eski çağlardan beri Kutsal peygamberlerinin ağzından bildirdiği gibi, Kulu Davut'un soyundan Bizim için güçlü bir kurtarıcı çıkardı; (aiōn )
(kaka nowacho gi dho jonabige maler mag ndalo machon), (aiōn )
Cinler, dipsiz derinliklere gitmelerini buyurmasın diye İsa'ya yalvarıp durdular. (Abyssos )
To negisiko gikwaye mondo kik ochikgi gidhiyo e Bur Matut Maonge Gikone. (Abyssos )
Ya sen, ey Kefarnahum, göğe mi çıkarılacaksın? Hayır, ölüler diyarına indirileceksin! (Hadēs )
To in Kapernaum bende ibiro tingʼori malo nyaka polo koso? Ooyo, ibiro lwar piny nyaka piny joma otho. (Hadēs )
Bir Kutsal Yasa uzmanı İsa'yı denemek amacıyla gelip şöyle dedi: “Öğretmenim, sonsuz yaşamı miras almak için ne yapmalıyım?” (aiōnios )
Chiengʼ moro achiel, ngʼat moro molony e chik nochungʼ mondo otem Yesu, nopenjo niya, “Japuonj, en angʼo monego atim eka ayud ngima mochwere kaka girkeni mara?” (aiōnios )
Kimden korkmanız gerektiğini size açıklayayım: Kişiyi öldürdükten sonra cehenneme atma yetkisine sahip olan Tanrı'dan korkun. Evet, size söylüyorum, O'ndan korkun. (Geenna )
To abiro nyisou jalno monego uluor: Luoruru jalno ma, bangʼ nego ringruok, to en gi teko mar witou e ataro mar mach. Ee, awachonu, luoreuru. (Geenna )
“Efendisi, dürüst olmayan kâhyayı, akıllıca davrandığı için övdü. Gerçekten bu çağın insanları, kendilerine benzer kişilerle ilişkilerinde, ışıkta yürüyenlerden daha akıllı oluyorlar. (aiōn )
“Ruoth nopako jarit gige ma ok kareno nikech notiyo gi rieke. Nimar jopinyni ongʼeyo tiyo mariek gi jowadgi moloyo jogo mawuotho e ler. (aiōn )
Size şunu söyleyeyim, dünyanın aldatıcı servetini kendinize dost edinmek için kullanın ki, bu servet yok olunca sizi sonsuza dek kalacak konutlara kabul etsinler.” (aiōnios )
Awachonu ni tiuru gi mwandu mag piny mondo umakgo osiepe ne un uwegi, mondo ka chiengʼ ma mwandugo orumo, norwaku e kar dak mochwere. (aiōnios )
Ölüler diyarında ıstırap çeken zengin adam başını kaldırıp uzakta İbrahim'i ve onun yanında Lazar'ı gördü. (Hadēs )
Kane en e Piny Joma otho kisande malit, nongʼiyo malo to noneno Ibrahim gi kuma bor kod Lazaro e bathe. (Hadēs )
İleri gelenlerden biri İsa'ya, “İyi öğretmenim, sonsuz yaşama kavuşmak için ne yapmalıyım?” diye sordu. (aiōnios )
Jatelo moro nopenje niya, “Japuonj maber, en angʼo monego atim mondo ayud ngima mochwere kaka girkeni mara?” (aiōnios )
da bu çağda bunların kat kat fazlasına ve gelecek çağda sonsuz yaşama kavuşmayacak hiç kimse yoktur.” (aiōn , aiōnios )
ma ok norem mak oyudo nyadi mangʼeny marome e tiengʼni kendo e tiengʼ mabiro, noyud ngima mochwere.” (aiōn , aiōnios )
İsa onlara şöyle dedi: “Bu çağın insanları evlenip evlendirilirler. (aiōn )
Yesu nodwoko niya, “Ji manie piny e kindeni nyombo kendo inyuomo. (aiōn )
Ama gelecek çağa ve ölülerin dirilişine erişmeye layık görülenler ne evlenir, ne evlendirilir. (aiōn )
To jogo mowal ni owinjore mondo obed e piny mar tiengʼ mabiro bangʼ chier aa kuom joma otho ok nokendi kata nokendgi ngangʼ, (aiōn )
Öyle ki, O'na iman eden herkes sonsuz yaşama kavuşsun. (aiōnios )
mondo ngʼato ka ngʼato moyie kuome obed gi ngima mochwere. (aiōnios )
“Çünkü Tanrı dünyayı o kadar çok sevdi ki, biricik Oğlu'nu verdi. Öyle ki, O'na iman edenlerin hiçbiri mahvolmasın, hepsi sonsuz yaşama kavuşsun. (aiōnios )
“Nikech Nyasaye nohero piny ahinya, omiyo nochiwo Wuode ma miderma, mondo ngʼato angʼata moyie kuome kik lal, to obed gi ngima mochwere. (aiōnios )
Oğul'a iman edenin sonsuz yaşamı vardır. Ama Oğul'un sözünü dinlemeyen yaşamı görmeyecektir. Tanrı'nın gazabı böylesinin üzerinde kalır. (aiōnios )
Ngʼato moyie kuom Wuowi nigi ngima mochwere, to ngʼat modagi Wuowi ok none ngimano, nimar mirimb Nyasaye osiko kuome.” (aiōnios )
Oysa benim vereceğim sudan içen sonsuza dek susamaz. Benim vereceğim su, içende sonsuz yaşam için fışkıran bir pınar olacak.” (aiōn , aiōnios )
to ngʼato angʼata momodho pi mamiye ok nochak owinj riyo. Chutho, pi ma anamiye nodok soko mar pi e iye, mosiko ka bubni nyaka chop e ngima mochwere.” (aiōn , aiōnios )
Eken ve biçen birlikte sevinsinler diye, biçen kişi şimdiden ücretini alır ve sonsuz yaşam için ürün toplar. (aiōnios )
Kata mana sani ngʼat ma keyo ichulo pokne, kendo ochoko olembe mochiek ne ngima mochwere, mondo omi jachwoyo, kaachiel gi jakeyo, obed mamor kanyakla. (aiōnios )
“Size doğrusunu söyleyeyim, sözümü işitip beni gönderene iman edenin sonsuz yaşamı vardır. Böyle biri yargılanmaz, ölümden yaşama geçmiştir. (aiōnios )
“Awachonu adier ni ngʼato angʼata mawinjo wachna, kendo moyie kuom Jal mane oora, nigi ngima mochwere, kendo ok bi ngʼadne buch tho; to osengʼado oa e tho modonjo e ngima. (aiōnios )
Kutsal Yazılar'ı araştırıyorsunuz. Çünkü bunlar aracılığıyla sonsuz yaşama sahip olduğunuzu sanıyorsunuz. Bana tanıklık eden de bu yazılardır! (aiōnios )
Uketo chunyu kuom nono Muma nikech uparo ni unyalo yudo ngima mochwere kuomgi. Muma ema timo neno kuoma, (aiōnios )
Geçici yiyecek için değil, sonsuz yaşam boyunca kalıcı yiyecek için çalışın. Bunu size İnsanoğlu verecek. Çünkü Baba Tanrı O'na bu onayı vermiştir.” (aiōnios )
Weuru tiyo ni chiemo marumo, to tiuru ni chiemo masiko nyaka chop uyud ngima mochwere, ma Wuod Dhano biro miyou. Nyasaye Wuoro oseketo kido mare kuome manyiso ni oyie kode.” (aiōnios )
Çünkü Babam'ın isteği, Oğul'u gören ve O'na iman eden herkesin sonsuz yaşama kavuşmasıdır. Ben de böylelerini son günde dirilteceğim.” (aiōnios )
Adier, Wuora dwaro ni mondo ji duto mogeno kuom Wuowi, kendo moyie kuome mondo obed gi ngima mochwere, kendo ochiergi chiengʼ giko piny.” (aiōnios )
Size doğrusunu söyleyeyim, iman edenin sonsuz yaşamı vardır. (aiōnios )
Awachonu adier ni ngʼama oyie kuoma nigi ngima mochwere. (aiōnios )
Gökten inmiş olan diri ekmek Ben'im. Bu ekmekten yiyen sonsuza dek yaşayacak. Dünyanın yaşamı uğruna vereceğim ekmek de benim bedenimdir.” (aiōn )
An e makati mar ngima ma nobiro e piny koa e polo. Ka ngʼato moro amora ochamo makatini, to obiro bet mangima nyaka chiengʼ. Makatini en ringra, ma abiro chiwo mondo piny oyud ngima.” (aiōn )
Bedenimi yiyenin, kanımı içenin sonsuz yaşamı vardır ve ben onu son günde dirilteceğim. (aiōnios )
Ngʼato angʼata mochamo ringra kendo omadho remba nigi ngima mochwere, kendo abiro chiere chiengʼ giko piny. (aiōnios )
İşte gökten inmiş olan ekmek budur. Atalarınızın yedikleri man gibi değildir. Atalarınız öldüler. Oysa bu ekmeği yiyen sonsuza dek yaşar.” (aiōn )
An e makati mobiro e piny koa e polo. Kwereu nochamo manna kendo ne githo, to ngʼat mochamo makatini, to biro bedo mangima nyaka chiengʼ.” (aiōn )
Simun Petrus şu yanıtı verdi: “Rab, biz kime gidelim? Sonsuz yaşamın sözleri sendedir. (aiōnios )
Simon Petro nodwoke niya, “Ruoth, en ngʼa madwadhi ire? In ema in gi weche makelo ngima mochwere. (aiōnios )
“Köle ev halkının sürekli bir üyesi değildir, ama oğul sürekli üyesidir. (aiōn )
To ongʼere ni misumba ok luong ni wuod dala, to wuod wuon dala ema iluongo kamano nyaka chiengʼ. (aiōn )
Size doğrusunu söyleyeyim, bir kimse sözüme uyarsa, ölümü asla görmeyecektir.” (aiōn )
Awachonu adier ni ka ngʼato orito wachna, to ok notho nyaka chiengʼ.” (aiōn )
Yahudiler, “Seni cin çarptığını şimdi anlıyoruz” dediler. “İbrahim öldü, peygamberler de öldü. Oysa sen, ‘Bir kimse sözüme uyarsa, ölümü asla tatmayacaktır’ diyorsun. (aiōn )
Kane jo-Yahudi owinjo wachno, negiwachone niya, “Koro wangʼeyo maonge kiawa ni in gi jachien! Ibrahim notho, kendo jonabi bende notho, to in to iwacho ni ka ngʼato orito wachni to ok notho. (aiōn )
Dünya var olalı, bir kimsenin doğuştan kör olan birinin gözlerini açtığı duyulmamıştır. (aiōn )
Nyaka nene pok nowinji ngʼat moyawo wangʼ ngʼat mane onywol ka en muofu. (aiōn )
Onlara sonsuz yaşam veririm; asla mahvolmayacaklar. Onları hiç kimse elimden kapamaz. (aiōn , aiōnios )
Amiyogi ngima mochwere, kendo ok ginilal ngangʼ, bende onge ngʼama nyalo kawogi kagologi e lweta. (aiōn , aiōnios )
Yaşayan ve bana iman eden asla ölmeyecek. Buna iman ediyor musun?” (aiōn )
kendo ngʼama ngima moyie kuoma ok notho ngangʼ. Bende iyie gi wachni?” (aiōn )
Canını seven onu yitirir. Ama bu dünyada canını gözden çıkaran onu sonsuz yaşam için koruyacaktır. (aiōnios )
Ngʼama ohero ngimane, ngimane biro lalne, to ngʼama ochayo ngimane e pinyni biro rite nyaka chop oyud ngima mochwere. (aiōnios )
Kalabalık O'na şöyle karşılık verdi: “Kutsal Yasa'dan öğrendiğimize göre Mesih sonsuza dek kalacaktır. Nasıl oluyor da sen, ‘İnsanoğlu yukarı kaldırılmalıdır’ diyorsun? Kimdir bu İnsanoğlu?” (aiōn )
Ogandano nodwoke niya, “Wasewinjo e chik ni Kristo biro siko nyaka chiengʼ, ka en kamano, to ikelo wacho nade ni, ‘Wuod Dhano nyaka bi tingʼ malo’? ‘Wuod Dhano’ miwuoyo kuomeno to en ngʼa?” (aiōn )
O'nun buyruğunun sonsuz yaşam olduğunu biliyorum. Bunun için ne söylüyorsam, Baba'nın bana söylediği gibi söylüyorum.” (aiōnios )
Angʼeyo ni chikne ema kelo ngima mochwere. Kuom mano, gimoro amora ma awacho en mana gima Wuora onyisa mondo awachi.” (aiōnios )
Petrus, “Benim ayaklarımı asla yıkamayacaksın!” dedi. İsa, “Yıkamazsam yanımda yerin olmaz” diye yanıtladı. (aiōn )
Petro nonyise koramo niya, “Ooyo, Ruoth, ok inyal luoko tiendena ngangʼ.” Yesu nodwoke niya, “Ka ok aluoko tiendi, to ok iwinjori bedo koda e kanyakla mar jopuonjrena.” (aiōn )
Ben de Baba'dan dileyeceğim. O sonsuza dek sizinle birlikte olsun diye size başka bir Yardımcı, Gerçeğin Ruhu'nu verecek. (aiōn )
Anakwa Wuoro, kendo obiro miyou Jakony machielo mondo obed kodu nyaka chiengʼ. (aiōn )
Çünkü sen O'na bütün insanlık üzerinde yetki verdin. Öyle ki, O'na verdiklerinin hepsine sonsuz yaşam versin. (aiōnios )
Nimar isemiye loch ewi ji duto mondo omi ji duto misemiye oyud ngima mochwere. (aiōnios )
Sonsuz yaşam, tek gerçek Tanrı olan seni ve gönderdiğin İsa Mesih'i tanımalarıdır. (aiōnios )
To ngima mochwere ema: ni mondo gingʼeyi in Nyasaye makende mar adier, kod Yesu Kristo, Jal miseoro. (aiōnios )
Çünkü sen canımı ölüler diyarına terk etmeyeceksin, Kutsalının çürümesine izin vermeyeceksin. (Hadēs )
nikech ok inijwangʼa ei liel, to bende ok niyie Ngʼati Maler ringre tow. (Hadēs )
Geleceği görerek Mesih'in ölümden dirilişine ilişkin şunları söyledi: ‘O, ölüler diyarına terk edilmedi, bedeni çürümedi.’ (Hadēs )
Ne oneno gik mane biro timore nyime, omiyo nowuoyo kuom chier mar Kristo ni ne ok bi jwangʼo ringre ei liel mi ringre tow. (Hadēs )
Tanrı'nın eski çağlardan beri kutsal peygamberlerinin ağzından bildirdiği gibi, her şeyin yeniden düzenleneceği zamana dek İsa'nın gökte kalması gerekiyor. (aiōn )
To pod nyaka obedie e polo nyaka chop kinde ma Nyasaye ketoe gik moko duto kare, mana kaka nosesingore chon gi dho jonabi mage maler. (aiōn )
Pavlus'la Barnaba ise cesaretle karşılık verdiler: “Tanrı'nın sözünü ilk önce size bildirmemiz gerekiyordu. Siz onu reddettiğinize ve kendinizi sonsuz yaşama layık görmediğinize göre, biz şimdi öteki uluslara gidiyoruz. (aiōnios )
Eka Paulo gi Barnaba nomedo wuoyo gi chir kagiwacho niya, “Ne bernwa mondo un ema wayalnu Wach Nyasaye mokwongo. To nikech udage kendo nikech ok ukwanoru ka joma owinjore yudo ngima mochwere, koro waweyou mondo wayal wachni ni joma ok jo-Yahudi. (aiōnios )
Öteki uluslardan olanlar bunu işitince sevindiler ve Rab'bin sözünü yücelttiler. Sonsuz yaşam için belirlenmiş olanların hepsi iman etti. (aiōnios )
Kane joma ok jo-Yahudi owinjo wachno, negimor kendo negirwako wach Ruoth Nyasaye, kendo joma nochan-negi yudo ngima mochwere noyie kuom Yesu. (aiōnios )
Bunları ta başlangıçtan bildiren Rab, İşte böyle diyor.’ (aiōn )
wechegi ongʼere chon, ema owacho. (aiōn )
Tanrı'nın görünmeyen nitelikleri –sonsuz gücü ve Tanrılığı– dünya yaratılalı beri O'nun yaptıklarıyla anlaşılmakta, açıkça görülmektedir. Bu nedenle özürleri yoktur. (aïdios )
Nyaka aa chakruok mar piny, gik ma ok ne mag Nyasaye, kaka tekone mochwere gi kite, osenenore malongʼo ka gifwenyore e gik mosechweyo, mondo omi dhano kik wuondre ni kiagi. (aïdios )
Tanrı'yla ilgili gerçeğin yerine yalanı koydular. Yaradan'ın yerine yaratığa tapıp kulluk ettiler. Oysa Tanrı sonsuza dek övülmeye layıktır! Amin. (aiōn )
Negiloko adiera mar Nyasaye odoko miriambo kendo negilamo ka gitiyo ni gik mochwe kar tiyo ni Nyasaye ma Jachwech, mipako nyaka chiengʼ Amin. (aiōn )
Sürekli iyilik ederek yücelik, saygınlık, ölümsüzlük arayanlara sonsuz yaşam verecek. (aiōnios )
Ne joma osetimo kinda kuom timo maber, ka gidwaro duongʼ kod luor, kod gik ma ok tho, enomi ngima mochwere. (aiōnios )
Öyle ki, günah nasıl ölüm yoluyla egemenlik sürdüyse, Tanrı'nın lütfu da Rabbimiz İsa Mesih aracılığıyla sonsuz yaşam vermek üzere doğrulukla egemenlik sürsün. (aiōnios )
mondo kaka richo nobedo gi loch mokelo tho, e kaka ngʼwono bende obedie gi loch kuom tim makare, makelo ngima mochwere kuom Yesu Kristo Ruodhwa. (aiōnios )
Ama şimdi günahtan özgür kılınıp Tanrı'nın kulları olduğunuza göre, kazancınız kutsallaşma ve bunun sonucu olan sonsuz yaşamdır. (aiōnios )
To ka koro osegonyu kuom richo mi ubedo wasumbini mag Nyasaye, ohala muyudo kelo ngima maler ma gikone en ngima mochwere. (aiōnios )
Çünkü günahın ücreti ölüm, Tanrı'nın armağanı ise Rabbimiz Mesih İsa'da sonsuz yaşamdır. (aiōnios )
Nikech misach richo en tho, to mich mar Nyasaye en ngima mochwere kuom Kristo Yesu Ruodhwa. (aiōnios )
Büyük atalar onların atalarıdır. Mesih de bedence onlardandır. O her şeyin üzerinde hüküm süren, sonsuza dek övülecek Tanrı'dır! Amin. (aiōn )
Gin bende ema kwerewa madongo noa kuomgi, kendo kata mana Kristo, kuom anywolane kaka dhano, bende oa kuomgi; En ma en Nyasaye kuom duto, kendo mipako nyaka chiengʼ! Amin. (aiōn )
ya da, ‘Dipsiz derinliklere –yani Mesih'i ölüler arasından çıkarmaya– kim inecek?’ deme.” (Abyssos )
“kata ni, ‘En ngʼa mabiro lor ei bur?’” (tiende ni, mondo ogol Kristo oa kuom joma otho). (Abyssos )
Çünkü Tanrı, merhametini herkese göstermek için herkesi sözdinlemezliğin tutsağı kıldı. (eleēsē )
Nimar Nyasaye osemiyo ji duto obedo joma otamore winje mondo okech ji duto. (eleēsē )
Her şeyin kaynağı O'dur; her şey O'nun aracılığıyla ve O'nun için var oldu. O'na sonsuza dek yücelik olsun! Amin. (aiōn )
Nimar gik moko duto oa kuome, kendo gintie nikech en, kendo gin mage duto. Duongʼ obed mare nyaka chiengʼ! Amin. (aiōn )
Bu çağın gidişine uymayın; bunun yerine, Tanrı'nın iyi, beğenilir ve yetkin isteğinin ne olduğunu ayırt edebilmek için düşüncenizin yenilenmesiyle değişin. (aiōn )
Kik koro ulu kit ngima pinyni, to lokreuru ka parou doko manyien pile, eka unubed gi nyalo mar pimo kendo ngʼeyo dwach Nyasaye, ma en dwache maber, mowinjore kendo malongʼo chuth. (aiōn )
Tanrı, duyurduğum Müjde ve İsa Mesih'le ilgili bildiri uyarınca, sonsuz çağlardan beri saklı tutulan sırrı açıklayan vahiy uyarınca sizi ruhça pekiştirecek güçtedir. (aiōnios )
Duongʼ obed ni Nyasaye manyalo miyo uchung motegno kaluwore gi Injili mara kod wach ma alando kuom Yesu Kristo kendo kaluwore gi fweny mar gik mosepandi kuom higni mangʼeny mosekalo, (aiōnios )
O sır şimdi aydınlığa çıkarılmış ve öncesiz Tanrı'nın buyruğuna göre peygamberlerin yazıları aracılığıyla bütün ulusların iman ederek söz dinlemesi için bildirilmiştir. (aiōnios )
to koro oseelgi kendo osemi ji ongʼeyogi kaluwore gi ndiko mag jonabi, mana kaka Nyasaye mochwere nochiko, mondo joma ok jo-Yahudi duto oyie kuome kendo owinje. (aiōnios )
Bilge olan tek Tanrı'ya İsa Mesih aracılığıyla sonsuza dek yücelik olsun! Amin. (aiōn )
Duongʼ obed ni Nyasaye kuom Yesu Kristo nyaka chiengʼ nimar en kende ema oriek! Amin. (aiōn )
Hani nerede bilge kişi? Din bilgini nerede? Nerede bu çağın hünerli tartışmacısı? Tanrı dünya bilgeliğinin saçma olduğunu göstermedi mi? (aiōn )
Ere ngʼama jarieko? Ere japuonj chik? Ere jatwak molony moloyo e pinyni? Donge Nyasaye osemiyo rieko mar pinyni odoko fuwo? (aiōn )
Gerçi olgun kişiler arasında bilgece sözler söylüyoruz; ama bu bilgelik ne şimdiki çağın, ne de bu çağın gelip geçici önderlerinin bilgeliğidir. (aiōn )
Kata kamano, wayalo rieko ni joma otegno, to ok rieko mag tiengʼni, kata mag ruodhi mandalogi, mabiro lal nono. (aiōn )
Tanrı'nın saklı bilgeliğinden gizemli biçimde söz ediyoruz. Zamanın başlangıcından önce Tanrı'nın bizim yüceliğimiz için belirlediği bu, (aiōn )
Ooyo, wawuoyo kuom rieko mopondo mar Nyasaye, ma en rieko mosebedo kopandi kendo mane Nyasaye oikonwa nyaka aa chakruok piny mondo wayud duongʼ. (aiōn )
bilgeliği bu çağın önderlerinden hiçbiri anlamadı. Anlasalardı yüce Rab'bi çarmıha germezlerdi. (aiōn )
Jotend pinyni kata achiel ok nowinjo tiend rieko mwayaloni, nikech ka dine giwinje, to ok dine giguro Ruodh Duongʼ. (aiōn )
Kimse kendini aldatmasın. Aranızdan biri bu çağın ölçülerine göre kendini bilge sanıyorsa, bilge olmak için “akılsız” olsun! (aiōn )
Kik uwuondru. Ka ngʼato kuomu paro ni oriek e tiengʼni gi rieko mar pinyni, to onego olokre ngʼama ofuwo eka odok mariek. (aiōn )
Bu nedenle, yediğim şey kardeşimin sendeleyip düşmesine yol açacaksa, kardeşimin düşmemesi için bir daha et yemeyeceğim. (aiōn )
Kuom mano, ka gima achamo nyalo miyo wadwa donjo e richo, to abiro weyo chamo ringʼo chuth mondo kik ami opodhi. (aiōn )
Bu olaylar başkalarına ders olsun diye onların başına geldi; çağların sonuna ulaşmış olan bizleri uyarmak için yazıya geçirildi. (aiōn )
Gigi duto notimorenigi kaka ranyisi, kendo nondiknwagi mondo gibednwa siem, wan ma wadak e ndalo ma giko piny chiegnini. (aiōn )
“Ey ölüm, zaferin nerede? Ey ölüm, dikenin nerede?” (Hadēs )
In tho, koro ere lochni? In tho, lit mikelo ni kanye? (Hadēs )
Tanrı'nın görünümü olan Mesih'in yüceliğiyle ilgili Müjde'nin ışığı imansızların üzerine doğmasın diye, bu çağın ilahı onların zihinlerini kör etmiştir. (aiōn )
Joma kamago otamore yie nikech nyasach pinyni osedino pachgi mondo kik gine ler mar Injili manyiso duongʼ mar Kristo, ma en e kido mar Nyasaye. (aiōn )
Çünkü geçici, hafif sıkıntılarımız bize, ağırlıkta hiçbir şeyle karşılaştırılamayacak kadar büyük, sonsuz bir yücelik kazandırmaktadır. (aiōnios )
Nikech chandruok mwayudo matindo kendo makadho piyo biro kelonwa duongʼ mosiko kendo moloyo chandruogego duto. (aiōnios )
Gözlerimizi görünen şeylere değil, görünmeyenlere çeviriyoruz. Çünkü görünenler geçicidir, görünmeyenlerse sonsuza dek kalıcıdır. (aiōnios )
Omiyo ok wachom wengewa kuom gik mineno, to kuom gik ma ok ne. Nikech gik mineno gi wangʼ rumo, to gik ma ok ne siko nyaka chiengʼ. (aiōnios )
Biliyoruz ki, barındığımız bu dünyasal çadır yıkılırsa, göklerde Tanrı'nın bize sağladığı bir konut –elle yapılmamış, sonsuza dek kalacak bir evimiz– vardır. (aiōnios )
Nikech wangʼeyo ni ka kiru mwadakieni okethi, to wan gi ot ma Nyasaye osegeronwa e polo, ma en ot mosiko, ma lwet dhano ok ogero. (aiōnios )
Nitekim şöyle yazılmıştır: “Armağanlar dağıttı, yoksullara verdi; Doğruluğu sonsuza dek kalıcıdır.” (aiōn )
Mana kaka ondiki niya, “Gisepogo gigegi ne joma odhier, bergi osiko nyaka chiengʼ.” (aiōn )
Rab İsa'nın sonsuza dek övülecek olan Tanrısı ve Babası biliyor ki, yalan söylemiyorum. (aiōn )
Nyasaye ma Wuon Ruodhwa Yesu ma ipako nyaka chiengʼ, ongʼeyo ni ok ariambi. (aiōn )
Mesih, Babamız Tanrı'nın isteğine uyarak bizi şimdiki kötü çağdan kurtarmak için günahlarımıza karşılık kendini feda etti. (aiōn )
Yesu nochiwore nikech richowa mondo ogonywa waa e kethruok mag ndalogi, kaluwore gi dwaro mar Nyasachwa kendo Wuonwa. (aiōn )
Tanrı'ya sonsuzlara dek yücelik olsun! Amin. (aiōn )
Duongʼ mondo odogne Nyasaye manyaka chiengʼ. Amin. (aiōn )
Kendi benliğine eken, benlikten ölüm biçecektir. Ruh'a eken, Ruh'tan sonsuz yaşam biçecektir. (aiōnios )
Ngʼat ma ochwoyo kuom ringruok, noka kethruok, to ngʼat ma ochwoyo kuom Roho, noka ngima mochwere. (aiōnios )
Tanrı O'nu bütün yönetimlerin, hükümranlıkların, güç ve egemenliklerin, yalnız bu çağda değil, gelecek çağda da anılacak bütün adların çok üstüne çıkardı. (aiōn )
kuma oyombo loch duto gi teko gi telo gi nyalo kod nyinge duto minyalo chiw ok e ndaloni kende to kata e ndalo mabiro. (aiōn )
Bu dünyanın gidişine ve havadaki hükümranlığın egemenine, yani söz dinlemeyen insanlarda şimdi etkin olan ruha uymaktaydınız. (aiōn )
mane udakie ka uluwo timbe piny, kod timbe ruodh pinyni man-gi loch e kor polo, ma bende tekone tiyo e chuny joma ok winj wach Nyasaye. (aiōn )
Bunu, Mesih İsa'da bize gösterdiği iyilikle, lütfunun sonsuz zenginliğini gelecek çağlarda sergilemek için yaptı. (aiōn )
mondo eka onyisgo tienge duto mabiro mwandu mar ngʼwonone mokalo apima, ma wabiro yudo kuom kech mosekechowago kuom Kristo Yesu. (aiōn )
ve her şeyi yaratan Tanrı'da öncesizlikten beri gizli tutulan sırrın nasıl düzenlendiğini bütün insanlara açıklama ayrıcalığı bana verildi. (aiōn )
kendo mondo anyis ji duto ongʼe maler tichna kuom wach mopondoni, mosebedo kopandi kuom Nyasaye mane ochweyo gik moko duto e higni mokalo. (aiōn )
Bu, Tanrı'nın başlangıçtan beri tasarladığı ve Rabbimiz Mesih İsa'da yerine getirdiği amaca uygundu. (aiōn )
Notimo ma kuom Kristo Yesu Ruodhwa, kaluwore gi dwarone mane osechano chakre chon ni notim. (aiōn )
Kilisede ve Mesih İsa'da bütün kuşaklar boyunca sonsuzlara dek O'na yücelik olsun! Amin. (aiōn )
oyud duongʼ e kanyakla mar joma oyie kendo kuom Kristo Yesu e tienge duto manyaka chiengʼ. Amin. (aiōn )
Çünkü savaşımız insanlara karşı değil, yönetimlere, hükümranlıklara, bu karanlık dünyanın güçlerine, kötülüğün göksel yerlerdeki ruhsal ordularına karşıdır. (aiōn )
Nikech wasigu mwakedogo ok gin dhano, to wakedo gi jotelo, kod ruodhi mag piny motimo mudhoni, kaachiel gi lang chuny maricho modak e kor polo. (aiōn )
Babamız Tanrı'ya sonsuzlara dek yücelik olsun! Amin. (aiōn )
Duongʼ obed ni Nyasachwa kendo Wuonwa manyaka chiengʼ. Amin. (aiōn )
yani geçmiş çağlardan ve kuşaklardan gizlenmiş, ama şimdi O'nun kutsallarına açıklanmış olan sırrı eksiksiz duyurmaktır. (aiōn )
ma en wach manopandi kuom higni gi tienge mangʼeny, to koro oseel tiende ni jomaler. (aiōn )
Böyleleri Rab'bin varlığından ve yüce gücünden uzak kalarak sonsuza dek mahvolma cezasına çarptırılacaklar. (aiōnios )
Giniyud kum ma en lal manyaka chiengʼ, koriembogi oko e nyim Ruoth Nyasaye kendo mabor gi tekone man-gi duongʼ. (aiōnios )
Rabbimiz İsa Mesih'in kendisi ve bizi sevip lütfuyla bize sonsuz cesaret ve sağlam bir umut veren Babamız Tanrı sizi yüreklendirsin, her iyi eylem ve sözde pekiştirsin. (aiōnios )
Mad Ruodhwa Yesu Kristo owuon kod Nyasaye Wuonwa, ma noherowa momiyowa jip mosiko kod geno maber, kuom ngʼwonone, (aiōnios )
Ama Mesih İsa, kendisine iman edip sonsuz yaşama kavuşacak olanlara örnek olayım diye sınırsız sabrını öncelikle bende sergilemek için bana merhamet etti. (aiōnios )
To kuom mano Yesu Kristo nokecha an mane an jaricho ewi joricho duto, mondo onyis ngʼwonone maduongʼ maonge giko kuoma. Nodwaro mondo abed ranyisi, ne joma biro yie kuome mondo oyud ngima mochwere. (aiōnios )
Onur ve yücelik sonsuzlara dek bütün çağların Kralı, ölümsüz ve görünmez tek Tanrı'nın olsun! Amin. (aiōn )
Opak Ruodhwa mochwere! En Ruoth ma ok tho, kendo ma ok ne. En e Nyasaye kende. Duongʼ kod pak odogne nyaka chiengʼ. Amin. (aiōn )
İman uğrunda yüce mücadeleyi sürdür. Sonsuz yaşama sımsıkı sarıl. Bunun için çağrıldın ve birçok tanık önünde yüce inancı açıkça benimsedin. (aiōnios )
Ked lweny maber mar yie, kendo mak matek wach ngima mochwere mane oluongine chiengʼ mane itimo neno maber e nyim joneno mathoth. (aiōnios )
ölümsüzlüğün tek sahibi, yaklaşılmaz ışıkta yaşayan, hiçbir insanın görmediği ve göremeyeceği Tanrı, Mesih'i belirlenen zamanda ortaya çıkaracaktır. Onur ve kudret sonsuza dek O'nun olsun! Amin. (aiōnios )
Jal ma ok tho kendo modak e ler ma dhano ok nyal ngʼiyo tir; kendo Jal maonge ngʼama oseneno kata manyalo neno. Duongʼ gi loch duto odogne nyaka chiengʼ. Amin. (aiōnios )
Şimdiki çağda zengin olanlara gururlanmamalarını, gelip geçici zenginliğe umut bağlamamalarını buyur. Zevk almamız için bize her şeyi bol bol veren Tanrı'ya umut bağlasınlar. (aiōn )
Nyis joma nigi mwandu e pinyni mondo kik gibed jongʼayi bende kik giket genogi kuom mwandu mabiro leny nono to giket genogi kuom Nyasaye mamiyowa gik moko duto mabup mondo wabedgo mamor. (aiōn )
Tanrı bizi yaptıklarımıza göre değil, kendi amacına ve lütfuna göre kurtarıp kutsal bir yaşama çağırdı. Bu lütuf bize zamanın başlangıcından önce Mesih İsa'da bağışlanmış, (aiōnios )
ma nowarowa kendo noluongowa mondo wadag e ngima maler. Mano ok nikech wasetimone gimoro maber to nikech dwarone owuon kuom ngʼwonone. Ne omiyowa ngʼwononi kuom Kristo Yesu kane piny pok obetie, (aiōnios )
Bunun içindir ki, seçilmişler uğruna her şeye dayanıyorum. Öyle ki, onlar da sonsuz yüceliğin yanısıra Mesih İsa'da olan kurtuluşa kavuşsunlar. (aiōnios )
Omiyo adhil kuom duto nikech adwaro ni joma Nyasaye oyiero bende oyudie warruok miyudo kuom Kristo Yesu, kendo makelo duongʼ mochwere. (aiōnios )
Çünkü Dimas bu dünyayı sevdiği için beni terk edip Selanik'e gitti. Kriskis Galatya'ya, Titus Dalmaçya'ya gitti. (aiōn )
nimar Dema oseringo oweya modhi Thesalonika nikech nohero pinyni moloyo. Kreske to osedhi e piny Galatia, kendo Tito bende osedhi e piny Dalmatia. (aiōn )
Rab beni her kötülükten kurtarıp güvenlik içinde göksel egemenliğine ulaştıracak. Sonsuzlara dek O'na yücelik olsun! Amin. (aiōn )
Omiyo angʼeyo ni Ruoth pod biro resa kuom gimoro amora marach madwaro hinya nyaka chop atundi e pinyruodh polo. En ema mondo oyud duongʼ mosiko nyaka chiengʼ. Amin. (aiōn )
Elçiliğim, yalan söylemeyen Tanrı'nın zamanın başlangıcından önce vaat ettiği sonsuz yaşam umuduna dayanmaktadır. (aiōnios )
kuom geno yudo ngima mochwere, mane Nyasaye, ma ok riambi osesingore chon ni nomiwa. (aiōnios )
Bu lütuf, tanrısızlığı ve dünyasal arzuları reddedip şimdiki çağda sağduyulu, doğru, Tanrı yoluna yaraşır bir yaşam sürebilmemiz için bizi eğitiyor. (aiōn )
Ngʼwonono puonjowa mondo wakwed timbe maricho kod gombo mochido mag piny, kendo mondo wabed kawaritore e ngima makare mamiyo Nyasaye duongʼ e kindeni, (aiōn )
Öyle ki, O'nun lütfuyla aklanmış olarak umut içinde sonsuz yaşamın mirasçıları olalım. (aiōnios )
mondo ka oseketwa kare kuom ngʼwonone to wabed jocham mwandune, ka wan gi geno mar yudo ngima mochwere. (aiōnios )
Onisimos'un bir süre senden ayrılması belki de onu temelli geri alman içindi. (aiōnios )
Nyalo bet ni Onesimo nowuok iri kuom kinde manok mondo iyud thuolo mar kawe chuth bangʼe, (aiōnios )
Bu son çağda da her şeye mirasçı kıldığı ve aracılığıyla evreni yarattığı kendi Oğlu'yla bize seslenmiştir. (aiōn )
to e ndalo mogikgi osewuoyo kodwa kokalo kuom Wuode owuon. Wuodeno ema oseketo mwandune duto e lwete, kendo en ema nochweyo gik moko duto kuome. (aiōn )
Ama Oğul için şöyle diyor: “Ey Tanrı, tahtın sonsuzluklar boyunca kalıcıdır, Egemenliğinin asası adalet asasıdır. (aiōn )
To kuom Wuowi to owuoye niya, “Lochni nosik nyaka chiengʼ, yaye Nyasaye, kendo tim makare ema nobed kaka ludh loch e pinyruodhi. (aiōn )
Başka bir yerde de diyor ki, “Melkisedek düzeni uyarınca Sen sonsuza dek kâhinsin.” (aiōn )
Owacho bende kamachielo niya, “In Jadolo nyaka chiengʼ koluwo kit dolo mar Melkizedek.” (aiōn )
Yetkin kılınınca, sözünü dinleyen herkes için sonsuz kurtuluş kaynağı oldu. (aiōnios )
kendo bangʼ ka nosekete kare chuth to nodoko wuon warruok mochwere ma ji duto mawinjo wachne yudo. (aiōnios )
vaftizler, elle kutsama, ölülerin dirilişi ve sonsuz yargıyla ilgili öğretinin temelini yeni baştan atmadan Mesih'le ilgili ilk öğretileri aşarak yetkinliğe doğru ilerleyelim. (aiōnios )
kod puonj kuom kit batiso mopogore opogore, kata kuom keto lwedo ewi ji, kata kuom wach chier aa kuom joma otho, kata kuom bura mabiro. (aiōnios )
Tanrı sözünün iyiliğini ve gelecek çağın güçlerini tatmış oldukları (aiōn )
joma osebilo ber mar Wach Nyasaye, mi ongʼeyo teko mar piny mabiro, (aiōn )
Melkisedek düzeni uyarınca sonsuza dek başkâhin olan İsa oraya uğrumuza öncü olarak girdi. (aiōn )
kama Yesu ma nosetelonwa nosedonjoe. Osedoko jadolo maduongʼ manyaka chiengʼ, koluwo kit dolo mar Melkizedek. (aiōn )
Çünkü, “Melkisedek düzeni uyarınca Sen sonsuza dek kâhinsin” diye tanıklık ediliyor. (aiōn )
Nikech Muma timo neno kuome niya, “In Jadolo nyaka chiengʼ koluwo kit dolo mar Melkizedek.” (aiōn )
Ama O kendisine, “Rab ant içti, kararından dönmez, Sen sonsuza dek kâhinsin” diyen Tanrı'nın andıyla kâhin oldu. (aiōn )
to en to nobedo Jadolo gi kwongʼruok ka Nyasaye nowachone niya, “Jehova Nyasaye osekwongʼore kendo ok nolok pache, osesingore niya, ‘In Jadolo nyaka chiengʼ.’” (aiōn )
Ama İsa sonsuza dek yaşadığı için kâhinliği süreklidir. (aiōn )
to nikech Yesu ngima nyaka chiengʼ, tich dolo mare osiko. (aiōn )
Kutsal Yasa, zayıflıkları olan insanları başkâhin atamaktadır. Ama Yasa'dan sonra gelen ant sözü, sonsuza dek yetkin kılınmış olan Oğul'u başkâhin atamıştır. (aiōn )
Nikech chik keto joma nyap mondo obed jodolo madongo, to weche kwongʼruok mane obiro achien bangʼ chik, noketo Wuowi, makoro oseket kare chuth nyaka chiengʼ. (aiōn )
Tekelerle danaların kanıyla değil, sonsuz kurtuluşu sağlayarak kendi kanıyla kutsal yere ilk ve son kez girdi. (aiōnios )
Nodonjo iye nyaka Kama Ler Moloyo, to ne ok odhi gi remb diek gi rwedhi. Notimo misango dichiel kendo mogik gi rembe owuon ma nokelonwago warruok mosiko. (aiōnios )
Öyleyse sonsuz Ruh aracılığıyla kendini lekesiz olarak Tanrı'ya sunmuş olan Mesih'in kanının, diri Tanrı'ya kulluk edebilmemiz için vicdanımızı ölü işlerden temizleyeceği ne kadar daha kesindir! (aiōnios )
koro remb Kristo to nyalo pwodho ji e yo malich machal nade! Nochiwore ne Nyasaye kuom Roho mosiko kaka misango maonge songa, omiyo rembe biro luoko chunywa maiye mi wawe timbe motho, mondo wati ne Nyasaye mangima! (aiōnios )
Bu nedenle, çağrılmış olanların vaat edilen sonsuz mirası almaları için Mesih yeni antlaşmanın aracısı oldu. Kendisi onları ilk antlaşma zamanında işledikleri suçlardan kurtarmak için fidye olarak öldü. (aiōnios )
Kuom mano, Kristo e jathek mar singruok manyien, mamiyo joma oluongi yudo girkeni mosiko mosesingnegi, nikech koro osetho kargi kaka misango mamiyo gibedo thuolo kuom kethogi e bwo singruok mokwongo. (aiōnios )
Öyle olsaydı, dünyanın kuruluşundan beri Mesih'in tekrar tekrar acı çekmesi gerekirdi. Oysa Mesih, kendisini bir kez kurban ederek günahı ortadan kaldırmak için çağların sonunda ortaya çıkmıştır. (aiōn )
Ka Kristo ne nyalo timo kamano, to mano ne nyalo chune ni otho nyadi mangʼeny nyaka aa chakruok piny. To koro osefwenyore dichiel kendo mogik e ndalo mogikni mondo ochiw ringre owuon kaka misango magolo richo. (aiōn )
Evrenin Tanrı'nın buyruğuyla yaratıldığını, böylece görülenlerin görünmeyenlerden oluştuğunu iman sayesinde anlıyoruz. (aiōn )
Yie ema miyo wangʼeyo ni Wach Nyasaye ema nochweyo gik moko duto manie polo gi piny, mi nomiyo gik mantie mineno gi wangʼ owuok kuom gik ma ok ne. (aiōn )
İsa Mesih dün, bugün ve sonsuza dek aynıdır. (aiōn )
Yesu Kristo ok lokre en achiel, kawuono kendo nyaka chiengʼ. (aiōn )
Esenlik veren Tanrı, koyunların büyük Çobanı'nı, Rabbimiz İsa'yı sonsuza dek sürecek antlaşmanın kanıyla ölümden diriltti. (aiōnios )
Mad Nyasach kwe ma nochiero Ruodhwa Yesu, ma en Jakwath Maduongʼ mar rombe, kuom remo mar singruok mosiko, (aiōnios )
Tanrı, isteğini yerine getirebilmeniz için sizi her iyilikle donatsın; kendisini hoşnut eden şeyi İsa Mesih aracılığıyla bizlerde gerçekleştirsin. Mesih'e sonsuzlara dek yücelik olsun! Amin. (aiōn )
olosu udok makare chuth, kutimo timbe mabeyo duto mondo eka utim dwarone. Mad oloswa mi wachal kaka odwaro, kuom Yesu Kristo, monego oyud duongʼ nyaka chiengʼ! Amin. (aiōn )
Dil de bir ateş, bedenimizin üyeleri arasında bir kötülük dünyasıdır. Bütün varlığımızı kirletir. Cehennemden alevlenmiş olarak yaşamımızın gidişini alevlendirir. (Geenna )
Lep bende en mach kendo piny mopongʼ gi richo e kind fuonde duto mag ringruok. Oketho ringruok duto ka omoko mach mawangʼo ngima dhano duto mi chop en owuon bende wangʼe e Gehena. (Geenna )
Çünkü ölümlü değil, ölümsüz bir tohumdan, yani Tanrı'nın diri ve kalıcı sözü aracılığıyla yeniden doğdunuz. (aiōn )
Nikech osenywolu nywol manyien, ok gi kodhi ma towo, to gi kodhi ma ok tow, gi wach Nyasaye mangima kendo mochwere. (aiōn )
Ama Rab'bin sözü sonsuza dek kalır.” İşte size müjdelenmiş olan söz budur. (aiōn )
to wach Ruoth osiko manyaka chiengʼ.” Ma e Injili mane oyalnu. (aiōn )
Konuşan, Tanrı'nın sözlerini iletir gibi konuşsun. Başkalarına hizmet eden, Tanrı'nın verdiği güçle hizmet etsin. Öyle ki, İsa Mesih aracılığıyla Tanrı her şeyde yüceltilsin. Yücelik ve kudret sonsuzlara dek Mesih'indir! Amin. (aiōn )
Ka ngʼato en jaland wach, to wach molando Obed mana mar Nyasaye kende. Ka ngʼato tiyo ni ji, to onego otim kamano gi teko ma Nyasaye chiwo, mondo kuom gik moko duto ji opak Nyasaye kuom Yesu Kristo. Duongʼ gi teko mondo obed mare mochwere manyaka chiengʼ. Amin. (aiōn )
Sizleri Mesih'te sonsuz yüceliğine çağıran ve bütün lütfun kaynağı olan Tanrı'nın kendisi kısa bir süre acı çekmenizden sonra sizi yetkinleştirip pekiştirecek, güçlendirip temellendirecektir. (aiōnios )
Ka useneno chandruok kuom kinde moromo, Nyasach ngʼwono duto, mane oluongou e duongʼne mochwere kuom Kristo Yesu, nomi ubed maler chuth, kogurou udoko motegno e mise ma ok yiengni. (aiōnios )
Kudret sonsuzlara dek O'nun olsun! Amin. (aiōn )
Duongʼ odogne ndalo duto manyaka chiengʼ. Amin. (aiōn )
Böylece Rabbimiz ve Kurtarıcımız İsa Mesih'in sonsuz egemenliğine girme hakkı size cömertçe sağlanacaktır. (aiōnios )
kendo unuyud rwak malich ei pinyruoth mochwere mar Ruodhwa kendo Jawarwa Yesu Kristo. (aiōnios )
Tanrı günah işleyen melekleri esirgemedi; onları cehenneme atıp karanlıkta zincire vurdu. Yargılanıncaya dek orada tutulacaklar. (Tartaroō )
To ka Nyasaye ne ok oweyo ma ok okumo kata mana malaike mane oketho, to ne owitogi e gehena ma en mach ma ok tho, koketogi e mudho mandiwa ka girito kumgi; (Tartaroō )
Öte yandan Rabbimiz ve Kurtarıcımız İsa Mesih'in lütfunda ve O'nu tanımakta ilerleyin. Şimdi ve sonsuza dek O'na yücelik olsun! Amin. (aiōn )
To dhiuru nyime kudongo e ngʼwono kod ngʼeyo ma un-go kuom Ruodhwa kendo Jawarwa Yesu Kristo. En ema oyud duongʼ tinende kendo nyaka chiengʼ! Amin. (aiōn )
Yaşam açıkça göründü, O'nu gördük ve O'na tanıklık ediyoruz. Baba'yla birlikte olup bize görünmüş olan sonsuz Yaşam'ı size duyuruyoruz. (aiōnios )
Ngimani nofwenyore mine wanene, omiyo wawuoyo kuome, kendo wanyisou wach ngima mochwere mane nigi Wuoro kendo mane onyiswa. (aiōnios )
Dünya da dünyasal tutkular da geçer, ama Tanrı'nın isteğini yerine getiren sonsuza dek yaşar. (aiōn )
Pinyni kaachiel gi gombo duto kadho, to ngʼat matimo dwach Nyasaye nobed mangima nyaka chiengʼ. (aiōn )
Mesih'in bize vaat ettiği budur, yani sonsuz yaşamdır. (aiōnios )
To ma e gima Kristo owuon nosingore ni nomiwa, ma en ngima mochwere. (aiōnios )
Kardeşinden nefret eden katildir. Hiçbir katilin sonsuz yaşama sahip olmadığını bilirsiniz. (aiōnios )
Ngʼama mon gi owadgi en janek, to ungʼeyo ni janek onge gi ngima mochwere. (aiōnios )
Tanıklık da şudur: Tanrı bize sonsuz yaşam verdi, bu yaşam O'nun Oğlu'ndadır. (aiōnios )
To ma e gima Nyasaye osewacho: Nyasaye osemiyowa ngima mochwere kendo ngimano ni kuom wuode. (aiōnios )
Tanrı Oğlu'nun adına iman eden sizlere, sonsuz yaşama sahip olduğunuzu bilesiniz diye bunları yazdım. (aiōnios )
Andikonu wechegi, un joma oyie kuom nying Wuod Nyasaye, mondo ungʼe ni un gi ngima mochwere. (aiōnios )
Yine biliyoruz ki, Tanrı'nın Oğlu gelmiş ve gerçek Olan'ı tanımamız için bize anlama gücü vermiştir. Biz gerçek Olan'dayız, O'nun Oğlu İsa Mesih'teyiz. O gerçek Tanrı ve sonsuz yaşamdır. (aiōnios )
Wangʼeyo bende ni Wuod Nyasaye osebiro kendo osemiyowa rieko mar winjo tiend wach, mondo wangʼe ngʼat ma ja-adiera, ngʼat makoro wanie iye, en wuode Yesu Kristo. En e Nyasaye madier kendo en e ngima mochwere. (aiōnios )
Çünkü gerçek içimizde yaşıyor ve sonsuza dek bizimle olacak. (aiōn )
nikech adiera manie iwa biro siko kodwa nyaka chiengʼ: (aiōn )
Yetkilerinin sınırı içinde kalmayıp kendilerine ayrılan yeri terk etmiş olan melekleri, büyük yargı günü için çözülmez bağlarla bağlayarak karanlığa hapsetti. (aïdios )
Kata mana malaike mane ok obedo kuondegi mag loch mane omigi, mago mane owuok oweyo keregi mane oketgie, gin bende osekanogi e mudho mandiwa, kotwegi gi nyoroche ma ok chodi nyaka chiengʼ, ka girito kum e odiechiengʼ maduongʼ. (aïdios )
Sodom, Gomora ve çevrelerindeki kentler de benzer biçimde kendilerini fuhuş ve sapıklığa teslim ettiler. Sonsuza dek ateşte yanma cezasını çeken bu kentler ders alınacak birer örnektir. (aiōnios )
Kamano bende Sodom gi Gomora, kaachiel gi mier molworogi ne jochiwore ne chode gi anjawo. Gin gibedo kaka ranyisi mar joma ikumo kiwangʼo e mach manyaka chiengʼ. (aiōnios )
Köpüğünü savuran denizin azgın dalgaları gibi ayıplarını çevreye savururlar. Serseri yıldızlar gibidirler. Onları sonsuza dek sürecek koyu karanlık bekliyor. (aiōn )
Jogi onge gi wichkuot mana ka apaka mager mar nam, madhwolo buoyo kendo gibagni mana ka sulwe mabayo, gin joma osekan-negi kum mar mudho mandiwa manyaka chiengʼ. (aiōn )
Rabbimiz İsa Mesih'in sizi sonsuz yaşama kavuşturacak olan merhametini beklerken kendinizi Tanrı'nın sevgisinde koruyun. (aiōnios )
Sikuru ei hera Nyasaye ka urito ngʼwono mar Ruodhwa Yesu Kristo mondo okelu e ngima mochwere. (aiōnios )
Yücelik, ululuk, güç ve yetki Rabbimiz İsa Mesih aracılığıyla bütün çağlardan önce, şimdi ve bütün çağlar boyunca Tanrı'nın olsun! Amin. (aiōn )
mad duongʼ makende, gi loch gi teko, kod nyalo odogne Nyasaye Jawarwa kuom Yesu Kristo Ruodhwa, e tienge duto, sani kendo nyaka chiengʼ! Amin. (aiōn )
Yücelik ve güç sonsuzlara dek, bizi seven, kanıyla bizi günahlarımızdan özgür kılmış ve bizi bir krallık haline getirip Babası Tanrı'nın hizmetinde kâhinler yapmış olan Mesih'in olsun! Amin. (aiōn )
mi osemiyo wadoko oganda mag pinyruodhi kod jodolo matiyone Nyasache kendo Wuon mare kendo wuon-gi, mad duongʼ odogne manyaka chiengʼ! Amin. (aiōn )
Diri Olan Ben'im. Ölmüştüm, ama işte sonsuzluklar boyunca diriyim. Ölümün ve ölüler diyarının anahtarları bendedir. (aiōn , Hadēs )
An e Jal Mangima; ne atho, to koro angima nyaka chiengʼ! An-gi rayaw mar tho kod mar piny joma otho. (aiōn , Hadēs )
Yaratıklar tahtta oturanı, sonsuzluklar boyunca yaşayanı yüceltip ona saygı ve şükran sundukça, (aiōn )
E seche duto ka gik mangimago nedwoko erokamano ka gipako kendo puoyo Jal mane obedo e kom duongʼ kendo mangima nyaka chiengʼ; (aiōn )
yirmi dört ihtiyar tahtta oturanın, sonsuzluklar boyunca yaşayanın önünde yere kapanarak O'na tapınıyorlar. Taçlarını tahtın önüne koyarak şöyle diyorlar: (aiōn )
to jodongo piero ariyo gangʼwen-go ne podho e nyim ngʼat mobet e kom duongʼ ka gilamo Jal Mantie nyaka chiengʼ. Negibolo osimbegi e nyim kom duongʼ kagiwacho niya: (aiōn )
Ardından gökte, yeryüzünde, yer altında ve denizlerdeki bütün yaratıkların, bunlardaki bütün varlıkların şöyle dediğini işittim: “Övgü, saygı, yücelik ve güç sonsuzlara dek Tahtta oturanın ve Kuzu'nun olsun!” (aiōn )
Eka nawinjo ka gik mangima duto manie polo kendo e piny kod e bwo piny, kendo e nam, kendo gigo duto mochwe modak eigi, kawer niya: “Pak gi duongʼ kod loch obed ni Jal mobet e kom duongʼ gi Nyarombo manyaka chiengʼ!” (aiōn )
Bakınca soluk renkli bir at gördüm. Binicisinin adı Ölüm'dü. Ölüler diyarı onun ardınca geliyordu. Bunlara kılıçla, kıtlıkla, salgın hastalıkla, yeryüzünün yabanıl hayvanlarıyla ölüm saçmak için yeryüzünün dörtte biri üzerinde yetki verildi. (Hadēs )
Nangʼicho to ne aneno faras marabuor e nyima! Ngʼat moidhe niluongo ni Tho, to piny joma otho ne luwo bangʼe machiegni. Ne omigi teko kuom bath piny moromo achiel kuom angʼwen mondo gimi lweny kata kech kata dera kata tuoche kata ondiegi maricho mag bungu mondo gineg ji. (Hadēs )
“Amin! Övgü, yücelik, bilgelik, Şükran, saygı, güç, kudret, Sonsuzlara dek Tanrımız'ın olsun! Amin!” (aiōn )
Kagiwacho niya, “Amin! Pak gi duongʼ kod rieko gi erokamano gi luor kod teko gi nyalo obed ni Nyasachwa, nyaka chiengʼ. Amin!” (aiōn )
Beşinci melek borazanını çaldı. Gökten yere düşmüş bir yıldız gördüm. Dipsiz derinliklere açılan kuyunun anahtarı ona verildi. (Abyssos )
Eka malaika mar abich nogoyo turumbete, mine aneno sulwe moro mane oselwar e piny koa e polo. Sulweno ne omi kifungu mar bur matut maonge gikone. (Abyssos )
Dipsiz derinliklerin kuyusunu açınca, kuyudan büyük bir ocağın dumanı gibi bir duman çıktı. Kuyunun dumanından güneş ve hava karardı. (Abyssos )
Kane oyawo burno, iro nowuokie machalo gi ich mach maduongʼ. Iro moa e burno noimo chiengʼ kod boche polo molokore maratengʼ. (Abyssos )
Başlarında kral olarak dipsiz derinliklerin meleği vardı. Bu meleğin İbranice adı Avaddon, Grekçe adıysa Apolyon'dur. (Abyssos )
Ruodhgi motelo nigi en malaika mar bur matut maonge gikone ma nyinge miluongego gi dho jo-Hibrania en Abadon, to gi dho jo-Yunani en Apoluon (tiende ni Ngʼat maketho gik moko). (Abyssos )
Göğü ve göktekileri, yeri ve yerdekileri, denizi ve denizdekileri yaratanın, sonsuzluklar boyunca yaşayanın hakkı için ant içip dedi ki, “Artık gecikme olmayacak. (aiōn )
Kendo nokwongʼore gi nying Jal mangima nyaka chiengʼ, Jal mane ochweyo polo gik moko duto manie iye, gi piny gi gik moko duto manie iye, kod nam gi gik moko duto manie iye kowacho niya, “Deko moro ok nochak obedie ngangʼ!” (aiōn )
Tanıklık görevleri sona erince dipsiz derinliklerden çıkan canavar onlarla savaşacak, onları yenip öldürecek. (Abyssos )
To ka gisetieko hulo wechegi, ondiek mawuok e bur matut maonge gikone noked kodgi, mi nologi kendo negogi. (Abyssos )
Yedinci melek borazanını çaldı. Gökte yüksek sesler duyuldu: “Dünyanın egemenliği Rabbimiz'in ve Mesihi'nin oldu. O sonsuzlara dek egemenlik sürecek.” (aiōn )
Eka malaika mar abiriyo nogoyo turumbetene, to dwonde moko nokok matek ei polo, kagiwacho niya, “Pinyruodhi mar pinyni koro osedoko pinyruodhi mar Ruodhwa kendo mar Kristo, kendo enolochi nyaka chiengʼ.” (aiōn )
Bundan sonra göğün ortasında uçan başka bir melek gördüm. Yeryüzünde yaşayanlara –her ulusa, her oymağa, her dile, her halka– iletmek üzere sonsuza dek kalıcı olan Müjde'yi getiriyordu. (aiōnios )
Eka ne aneno malaika machielo ka huyo e kor polo. Ne en gi Injili mochwere mane olando ne ji duto modak e piny, nolando wachno ne pinje duto, gi dhoudi duto kod dhok duto gi ogendini duto. (aiōnios )
Çektikleri işkencenin dumanı sonsuzlara dek tütecek. Canavara ve heykeline tapıp onun adının işaretini alanlar gece gündüz rahat yüzü görmeyecekler. (aiōn )
To iro mar mach mar sandgino dhi malo nyaka chiengʼ. Jogo malamo ondiek malich kod gima ket kode, kata jogo mondik negi kido mar nyinge, ok noyud yweyo odiechiengʼ kata otieno.” (aiōn )
Dört yaratıktan biri yedi meleğe, sonsuzluklar boyunca yaşayan Tanrı'nın öfkesiyle dolu yedi altın tas verdi. (aiōn )
Achiel kuom gik mangima angʼwen ka ne omiyo malaike abiriyogo tewni abiriyo mag dhahabu mopongʼ gi mirimb Nyasaye mosiko nyaka chiengʼ. (aiōn )
Gördüğün canavar bir zamanlar vardı, ama şimdi yok. Biraz sonra dipsiz derinliklerden çıkacak ve yıkıma gidecek. Yeryüzünde yaşayan ve dünya kurulalı beri adları yaşam kitabına yazılmamış olanlar canavarı görünce şaşacaklar. Çünkü o bir zamanlar vardı, şimdi yok, ama yine gelecek. (Abyssos )
Ondiek malich mane inenono, yande nitie, to tinde oonge kendo obiro wuok oa e bur matut maonge gikone ka odhiyo e kar kethruokne. Ji duto modak e piny, ma nyingegi ok ondiki e kitap ngima nyaka aa chakruok mar piny nowuor ka gineno ondiek malichno, nikech yande entie to tinde oonge, to nochak oduogi kendo. (Abyssos )
İkinci kez, “Haleluya! Onun dumanı sonsuzlara dek tütecek” dediler. (aiōn )
Eka negigoyo koko kendo niya, “Haleluya! Iro moa kuome kowangʼ nodum mochwere manyaka chiengʼ.” (aiōn )
Canavarla onun önünde doğaüstü belirtiler gerçekleştiren sahte peygamber yakalandı. Sahte peygamber, canavarın işaretini alıp heykeline tapanları bu belirtilerle saptırmıştı. Her ikisi de kükürtle yanan ateş gölüne diri diri atıldı. (Limnē Pyr )
To ne omak ondiek malichno kaachiel gi janabi mar miriambo, mane osetimo timbe honni e nyinge. Honnigo ema ne osewuondogo joma ne oketnegi kido mar ondiek malichno kendo negilamo gima ket kode. Ondiek malichno gi Janabi mar miriambo ne owiti kangima e ataro mar mach maliel mager. (Limnē Pyr )
Sonra bir meleğin gökten indiğini gördüm. Elinde dipsiz derinliklerin anahtarı ve büyük bir zincir vardı. (Abyssos )
Eka naneno malaika kalor koa e polo, kotingʼo rayaw mar bur matut maonge gikone kod nyororo maduongʼ e lwete. (Abyssos )
Bin yıl tamamlanıncaya dek ulusları bir daha saptırmasın diye onu dipsiz derinliklere attı, oraya kapayıp girişi mühürledi. Bin yıl geçtikten sonra kısa bir süre için serbest bırakılması gerekiyor. (Abyssos )
Ne owite e Bur Matut Maonge gikone, kendo nolorone modinone e iye, mondo kik ochak owuond ogendini mag pinje ngangʼ nyaka higni alufu achielgo rum. To bangʼe nogonye mondo obed thuolo kuom kinde matin. (Abyssos )
Onları saptıran İblis ise canavarla sahte peygamberin de içinde bulunduğu ateş ve kükürt gölüne atıldı. Gece gündüz, sonsuzlara dek işkence çekeceklerdir. (aiōn , Limnē Pyr )
To Jachien, mane owuondogi ne owit e ataro mar mach maliel mager, kama ondiek malichno kod janabi mar miriambo nowitie. Kanyo gini sandre odiechiengʼ gi otieno nyaka chiengʼ. (aiōn , Limnē Pyr )
Deniz kendisinde olan ölüleri, ölüm ve ölüler diyarı da kendilerinde olan ölüleri teslim ettiler. Her biri yaptıklarına göre yargılandı. (Hadēs )
Nam nogolo joma otho manie iye, to Tho gi Piny Joma otho nogolo joma otho manie igi, kendo ngʼato ka ngʼato nongʼadne bura koluwore kod gik mane osetimo. (Hadēs )
Ölüm ve ölüler diyarı ateş gölüne atıldı. İşte bu ateş gölü ikinci ölümdür. (Hadēs , Limnē Pyr )
Eka tho gi Piny Joma otho nowiti e ataro mar mach. Ataro mar mach en e tho mar ariyo. (Hadēs , Limnē Pyr )
Adı yaşam kitabına yazılmamış olanlar ateş gölüne atıldı. (Limnē Pyr )
Ngʼato angʼata ma nyinge ne ok onwangʼ kondiki e kitap ngima, nowit e ataro mar mach. (Limnē Pyr )
Ama korkak, imansız, iğrenç, adam öldüren, fuhuş yapan, büyücü, putperest ve bütün yalancılara gelince, onların yeri, kükürtle yanan ateş gölüdür. İkinci ölüm budur.” (Limnē Pyr )
To joma luor, gi joma ok oyie kod jo-koko gi jonek kod joma terore, gi jojuogi gi joma lamo nyiseche manono kod jo-miriambo duto, kargi nobed mana ataro mar mach maliel mager, ma en tho mar ariyo!” (Limnē Pyr )
Artık gece olmayacak. Çıra ışığına da güneş ışığına da gereksinmeleri olmayacak. Çünkü Rab Tanrı onlara ışık verecek ve sonsuzlara dek egemenlik sürecekler. (aiōn )
Otieno ok nobedie kendo ngangʼ bende ok ginidwar ler mar taya kata ler mar chiengʼ, nikech Ruoth Nyasaye ema nomigi ler. To ginibed gi loch nyaka chiengʼ. (aiōn )