< 1 Korintliler 1 >
1 Tanrı'nın isteğiyle Mesih İsa'nın elçisi olmaya çağrılan ben Pavlus ve kardeşimiz Sostenis'ten Tanrı'nın Korint'teki kilisesine selam! Mesih İsa'da kutsal kılınmış, kutsal olmaya çağrılmış olan sizlere ve hepimizin Rabbi İsa Mesih'in adını her yerde anan herkese Babamız Tanrı'dan ve Rab İsa Mesih'ten lütuf ve esenlik olsun.
Paul a called apostle of Christ Jesus through [the] will of God and Sosthenes the brother
To the church of God which is being in Corinth, sanctified in Christ Jesus called holy, together with all those calling on the name of the Lord of us Jesus Christ in every place, both theirs (then *k*) and ours:
Grace to you and peace from God Father of us and [the] Lord Jesus Christ.
4 Tanrı'nın Mesih İsa'da size bağışladığı lütuftan ötürü sizin için her zaman Tanrım'a şükrediyorum.
I thank the God of mine always concerning you for the grace of God which having been given you in Christ Jesus
5 Mesih'le ilgili tanıklığımız sizde pekiştiği gibi Mesih'te her bakımdan –her tür söz ve bilgi bakımından– zenginleştiniz.
for in everything you have been enriched in Him in all speech and in all knowledge,
even as the testimony about Christ was confirmed in you,
7 Şöyle ki, Rabbimiz İsa Mesih'in görünmesini beklerken hiçbir ruhsal armağandan yoksun değilsiniz.
so as for you not to be lacking in not one gift eagerly awaiting the revelation of the Lord of us Jesus Christ;
8 Rabbimiz İsa Mesih kendi gününde kusursuz olmanız için sizi sonuna dek pekiştirecektir.
who also will sustain you to [the] end blameless in the day of the Lord of us Jesus Christ.
9 Sizleri Oğlu Rabbimiz İsa Mesih'le paydaşlığa çağıran Tanrı güvenilirdir.
Faithful [is] God, through whom you were called into fellowship with the Son of Him Jesus Christ the Lord of us.
10 Kardeşler, Rabbimiz İsa Mesih'in adıyla yalvarıyorum: Hepiniz uyum içinde olun, aranızda bölünmeler olmadan aynı düşünce ve görüşte birleşin.
I exhort now you, brothers, through the name of the Lord of us Jesus Christ that the same thing you may speak all and not there may be among you divisions, you may be however knit together in the same mind and in the same judgment.
11 Kardeşlerim, Kloi'nin ev halkından aranızda çekişmeler olduğunu öğrendim.
It was shown for to me concerning you, brothers of mine, by those of Chloe that quarrels among you there are.
12 Şunu demek istiyorum: Her biriniz, “Ben Pavlus yanlısıyım”, “Ben Apollos yanlısıyım”, “Ben Kefas yanlısıyım” ya da “Ben Mesih yanlısıyım” diyormuş.
I mean now this, that each of you says; I myself indeed am of Paul, I myself however of Apollos, I myself however of Cephas, I myself however of Christ.
13 Mesih bölündü mü? Sizin için çarmıha gerilen Pavlus muydu? Pavlus'un adıyla mı vaftiz edildiniz?
Has been divided Christ? Surely not Paul was crucified for you? Or into the name of Paul were you baptized?
14 Hiç kimse benim adımla vaftiz edildiğinizi söylemesin diye Krispus'la Gayus'tan başka hiçbirinizi vaftiz etmediğim için Tanrı'ya şükrediyorum.
I thank God that no [one] of you I baptized only except Crispus and Gaius,
so that not anyone may say that into my name (you were baptized. *N(K)O*)
16 Evet, bir de İstefanas'ın ev halkını vaftiz ettim; bunun dışında kimseyi vaftiz ettiğimi anımsamıyorum.
I baptized now also the of Stephanas household; as to the rest not I know whether any other I baptized.
17 Çünkü Mesih beni vaftiz etmeye değil, Mesih'in çarmıhtaki ölümü boşa gitmesin diye, bilgece sözlere dayanmaksızın Müjde'yi yaymaya gönderdi.
Not for sent me Christ to baptize but to evangelise; not in wisdom of discourse, that not may be emptied of power the cross of the Christ.
18 Çarmıhla ilgili bildiri mahva gidenler için saçmalık, biz kurtulmakta olanlar içinse Tanrı gücüdür.
The message for of the cross to those indeed perishing foolishness is, to those however being saved to us power of God it is.
19 Nitekim şöyle yazılmıştır: “Bilgelerin bilgeliğini yok edeceğim, Akıllıların aklını boşa çıkaracağım.”
It has been written for: I will destroy the wisdom of the wise, and the intelligence of the intelligent I will frustrate.
20 Hani nerede bilge kişi? Din bilgini nerede? Nerede bu çağın hünerli tartışmacısı? Tanrı dünya bilgeliğinin saçma olduğunu göstermedi mi? (aiōn )
Where [is the] wise? Where [the] scribe? Where [the] debater of the age this? Surely has made foolish God the wisdom of the world (this? *k*) (aiōn )
21 Mademki dünya Tanrı'nın bilgeliği uyarınca Tanrı'yı kendi bilgeliğiyle tanımadı, Tanrı iman edenleri saçma sayılan bildiriyle kurtarmaya razı oldu.
Since for in the wisdom of God not knew the world through the wisdom God, was pleased God through the foolishness of the proclamation to save those believing;
22 Yahudiler doğaüstü belirtiler ister, Grekler'se bilgelik arar.
Seeing that both Jews (signs *N(K)O*) ask for and Greeks wisdom seek,
23 Ama biz çarmıha gerilmiş Mesih'i duyuruyoruz. Yahudiler bunu yüzkarası, öteki uluslar da saçmalık sayarlar.
we ourselves however preach Christ crucified, to [the] Jews indeed a stumbling block (to Gentiles *N(K)O*) however foolishness
24 Oysa Mesih, çağrılmış olanlar için –ister Yahudi ister Grek olsun– Tanrı'nın gücü ve Tanrı'nın bilgeliğidir.
to them however to those called, Jews both and to Greeks, Christ of God [the] power and of God [the] wisdom.
25 Çünkü Tanrı'nın “saçmalığı” insan bilgeliğinden daha üstün, Tanrı'nın “zayıflığı” insan gücünden daha güçlüdür.
For the foolishness of God wiser than men is and the weakness of God stronger than men (is. *k*)
26 Kardeşlerim, aldığınız çağrıyı düşünün. Birçoğunuz insan ölçülerine göre bilge, güçlü ya da soylu kişiler değildiniz.
Consider for the calling of you, brothers, that not many wise according to flesh [were], not many powerful, not many of noble birth,
27 Ne var ki, Tanrı bilgeleri utandırmak için dünyanın saçma saydıklarını, güçlüleri utandırmak için de dünyanın zayıf saydıklarını seçti.
But the foolish things of the world has chosen God that He may shame the wise and the weak things of the world chose God that He may shame the strong,
28 Dünyanın önemli gördüklerini hiçe indirmek için dünyanın önemsiz, soysuz, değersiz gördüklerini seçti.
and the low-born of the world and the [things] despised chose God, (and *ko*) the [things] not being, that the [things] being He may annul,
29 Öyle ki, Tanrı'nın önünde hiç kimse övünemesin.
so that not may boast all flesh before (God. *N(K)O*)
30 Ama siz Tanrı sayesinde Mesih İsa'dasınız. O bizim için tanrısal bilgelik, doğruluk, kutsallık ve kurtuluş oldu.
Out of Him however you yourselves are in Christ Jesus, who has been made wisdom unto us from God, righteousness and also sanctification and redemption,
31 Bunun için yazılmış olduğu gibi, “Övünen, Rab'le övünsün.”
in order that even as it has been written: The [one] boasting in [the] Lord he should boast.