Hosea 7
1 “Ke pacl ma nga lungse akkeye mwet luk Israel ac sifilpa musaelosyak, ma nga liye uh pa ma koluk lalos ac orekma sutuu lalos. Elos kutasrik nu sin sie sin sie. Elos kunauselik lohm uh ac utyak pisrapasr loac. Elos pisre pac mwet uh inkanek uh.
“İsrail'e şifa vermek istesem, Efrayim'in suçları, Samiriye'nin kötülükleri ortaya çıkıyor. Çünkü hile yapıyorlar, Evlere hırsız giriyor, Dışarda haydut çeteleri soygun yapıyor.
2 Elos tiana nunku lah nga ac esam ma koluk inge nukewa. Koluk lalos uh raunelosla, ac nga tia ku in tia liye.”
Ne var ki, düşünmüyorlar, Kötülüklerini unutmadığımı. Günahları kuşatıyor onları, Gözümün önündeler.
3 LEUM GOD El fahk, “Mwet uh kiapu tokosra ac mwet fulat lal ke pwapa sulallal lalos.
“Kralı kötülükleriyle, Önderleri yalanlarıyla sevindiriyorlar.
4 Elos nukewa kutasrik in nunak, ac tia pwaye insialos. Srunga lalos musrasri oana sie e ke stove in manman flao, su oanna soano mwet manman uh in oralik ke pacl se flao uh akola in manman.
Hepsi zinaya düşkün, Yoğrulan hamur ekşiyinceye dek Fırıncının ateşini karıştırmaya gerek duymadığı fırın gibi kızgınlar.
5 In len in akfulat nu sin tokosra, elos oru tokosra ac mwet fulat lal uh in sruhi ac lalfonla ke mwe sruhi.
Kralımızın şenlik gününde, Önderler şarabın ateşinden hastalandılar, Kral da alaycılarla elele verdi.
6 Aok, pwapa sulallal lalos fol oana sie nien manman. Kasrkusrak lalos uh musrasri fong nufon se, ac ke lotutang uh ngutyak.
Fırın gibidir yürekleri, Dolap çevirerek ona yaklaşırlar. İçin için yanar öfkeleri Gece boyunca. Alevli ateş gibi parlar Sabah olunca.
7 “Ke fol lun kasrkusrak lalos elos uniya mwet kol lalos. Tokosra lalos akmuseyuki sie tukun sie, tusruk wangin sie mwet pre nu sik in siyuk ke kasru.”
Hepsi fırın gibi kızgındır, Yutar yöneticilerini. Bütün kralları düştü, Kimse yardıma çağırmıyor beni.
8 LEUM GOD El fahk, “Mwet Israel elos oana soko lof in flao ma molla na tafu. Elos kupasryang nu sin mutunfacl ma raunelosla
“Efrayim öteki halklarla karışıyor, Çevrilmemiş pideye döndü.
9 ac tia akilen lah akupasri lalos nu sin mwet sac inge pusrala kuiyalos. Elos oana sie mukul fiaya su tia akilen lah el munasla.
Gücünü yabancılar yedi, Farkında değil; Saçlarına ak düştü, Farkında değil.
10 Filang lun mwet Israel folokyang lainulos sifacna. Mwe lokoalok inge nukewa ne lainulos a elos tiana foloko nu yuruk, LEUM GOD lalos.
İsrail'in gururu kendine karşı tanıklık ediyor; Bütün bunlara karşın Yine de dönmüyorlar bana, Tanrıları RAB'be, Aramıyorlar beni.
11 Mwet Israel elos srooht sroma oana wule lalfon se. Meet elos pang nu sin Egypt in kasrelos, na toko elos kasrusr nu Assyria in suk kasru we!
“Efrayim bön, akılsız bir güvercin gibi, Ya Mısır'ı yardıma çağırıyor, Ya Asur'a gidiyor.
12 Tusruktu, nga fah asroelik sie nwek in sruokolosi ke elos sohksok. Nga fah kalyaelos ke ma koluk elos oru.
Gittiklerinde ağımı üzerlerine atacak, Gökte uçan kuşlar gibi onları yere indireceğim. Topluluklarına bildirildiği gibi, Onları yola getireceğim.
13 “Elos ac wanginla! Elos sisyula ac tuyak lainyu. Elos ac fah kunausyukla. Nga kena molelosla, tuh alu lalos nu sik tia pwaye.
Vay onların haline, Çünkü benden uzaklaştılar! Felaket gelecek başlarına, Çünkü başkaldırdılar bana! Ben onları kurtarmak istiyorum, Onlarsa iftira ediyor bana.
14 Elos tiana inse pwaye ke elos pre nu sik, a elos sasao fin mwe oan kialos. Ke pacl elos pre ke wheat ac wain, elos sipik manolos sifacna. Yoklana tunyuna lalos nu sik!
Yürekten yakarmıyorlar, Uluyorlar yataklarının üzerinde. Tahıl ve yeni şarap için kendilerini yaralıyor, Bana sırt çeviriyorlar.
15 Finne nga pa tufahlosla ac oru elos in ku, elos orek pwapa koluk in lainyu.
Ben onları eğittim, bileklerine güç verdim, Onlarsa bana düzen kuruyor.
16 Pus na pacl elos forla likiyu nu sin sie god wangin ku la. Tiana ku in lulalfongiyuk elos mweyen elos oana soko sukan pisr kururu. Mweyen kaskas lun mwet kol lalos enum, elos ac misa ke cutlass, ac mwet Egypt ac fah isrunulos.”
Dönüyorlar, Ama Yüce Olan'a değil; Kusurlu yay gibiler. Arsız dilleri yüzünden Önderleri kılıçtan geçirilecek. Mısır'da gülünç duruma düşecekler bu yüzden.”
