< 箴言 6 >
Oğlum, eğer birine kefil oldunsa, Onun borcunu yüklendinse,
Düştünse tuzağa kendi sözlerinle, Ağzının sözleriyle yakalandınsa,
3 我兒,你既落在朋友手中, 就當這樣行才可救自己: 你要自卑,去懇求你的朋友。
O kişinin eline düştün demektir. Oğlum, şunu yap ve kendini kurtar: Git, yere kapan onun önünde, Ona yalvar yakar.
Gözlerine uyku girmesin, Ağırlaşmasın göz kapakların.
5 要救自己,如鹿脫離獵戶的手, 如鳥脫離捕鳥人的手。
Avcının elinden ceylan gibi, Kuşbazın elinden kuş gibi kurtar kendini.
Ey tembel kişi, git, karıncalara bak, Onların yaşamından bilgelik öğren.
Başkanları, önderleri ya da yöneticileri olmadığı halde,
Yazın erzaklarını biriktirirler, Yiyeceklerini toplarlar biçim mevsiminde.
Ne zamana dek yatacaksın, ey tembel kişi? Ne zaman kalkacaksın uykundan?
“Biraz kestireyim, biraz uyuklayayım, Ellerimi kavuşturup şöyle bir uyuyayım” demeye kalmadan,
11 你的貧窮就必如強盜速來, 你的缺乏彷彿拿兵器的人來到。
Yokluk bir haydut gibi, Yoksulluk bir akıncı gibi gelir üzerine.
Ağzında yalanla dolaşan kişi, Soysuz ve fesatçıdır.
Göz kırpar, bir sürü ayak oyunu, El kol hareketleri yapar,
Ahlaksız yüreğinde kötülük tasarlar, Çekişmeler yaratır durmadan.
15 所以,災難必忽然臨到他身; 他必頃刻敗壞,無法可治。
Bu yüzden ansızın yıkıma uğrayacak, Birdenbire çaresizce yok olacak.
16 耶和華所恨惡的有六樣, 連他心所憎惡的共有七樣:
RAB'bin nefret ettiği altı şey, İğrendiği yedi şey vardır:
17 就是高傲的眼, 撒謊的舌, 流無辜人血的手,
Gururlu gözler, Yalancı dil, Suçsuz kanı döken eller,
Düzenbaz yürek, Kötülüğe seğirten ayaklar,
Yalan soluyan yalancı tanık Ve kardeşler arasında çekişme yaratan kişi.
20 我兒,要謹守你父親的誡命; 不可離棄你母親的法則,
Oğlum, babanın buyruklarına uy, Annenin öğrettiklerinden ayrılma.
Bunlar sürekli yüreğinin bağı olsun, Tak onları boynuna.
22 你行走,它必引導你; 你躺臥,它必保守你; 你睡醒,它必與你談論。
Yolunda sana rehber olacak, Seni koruyacaklar yattığın zaman; Söyleşecekler seninle uyandığında.
23 因為誡命是燈,法則是光, 訓誨的責備是生命的道,
Bu buyruklar sana çıra, Öğretilenler ışıktır. Eğitici uyarılar yaşam yolunu gösterir.
Seni kötü kadından, Başka birinin karısının yaltaklanan dilinden Koruyacak olan bunlardır.
25 你心中不要戀慕她的美色, 也不要被她眼皮勾引。
Böyle kadınların güzelliği seni ayartmasın, Bakışları seni tutsak etmesin.
26 因為,妓女能使人只剩一塊餅; 淫婦獵取人寶貴的生命。
Çünkü fahişe yüzünden insan bir lokma ekmeğe muhtaç kalır, Başkasının karısıyla yatmak da kişinin canına mal olur.
İnsan koynuna ateş alır da, Giysisi yanmaz mı?
Korlar üzerinde yürür de, Ayakları kavrulmaz mı?
29 親近鄰舍之妻的,也是如此; 凡挨近她的,不免受罰。
Başkasının karısıyla yatan adamın durumu budur. Böyle bir ilişkiye giren cezasız kalmaz.
Aç hırsız karnını doyurmak için çalıyorsa, Kimse onu hor görmez.
31 若被找着,他必賠還七倍, 必將家中所有的盡都償還。
Ama yakalanırsa, çaldığının yedi katını ödemek zorunda; Varını yoğunu vermek anlamına gelse bile.
32 與婦人行淫的,便是無知; 行這事的,必喪掉生命。
Zina eden adam sağduyudan yoksundur. Yaptıklarıyla kendini yok eder.
Payına düşen dayak ve onursuzluktur, Asla kurtulamaz utançtan.
34 因為人的嫉恨成了烈怒, 報仇的時候決不留情。
Çünkü kıskançlık kocanın öfkesini azdırır, Öç alırken acımasız olur.
35 甚麼贖價,他都不顧; 你雖送許多禮物,他也不肯干休。
Hiçbir fidye kabul etmez, Gönlünü alamazsın armağanların çokluğuyla.